3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Gelecek Kaygısı, Depresyon Ve Stres İlişkisinin Değerlendirilmesi
Gökçe Dagtekin, Burhanettin Isıklı, Mustafa Burak Dalkılıc, Furkan Çakıcı, Aybike Cakır, ahmet eren ekin, davut oztunc

Last modified: 2019-10-21

Abstract


Giriş ve amaç

Tıp fakültesi öğrencilerinde fakülteyi bitirme, tıpta uzmanlık ve mecburi hizmet yükümlülüğü gibi sorunların gelecek kaygısı(GK) ve depresyon riskini arttırdığı düşünülmektedir. Çalışmada Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi(ESOGÜTF) öğrencilerinde GK, depresyon ve stres ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlandı.

Gereç ve yöntem

Çalışma ESOGÜTF öğrencilerinde gerçekleştirilen deskriptif, kesitsel tipte bir araştırmadır. Araştırma için idari izinler ve etik onay alındı. Çalışmada örneklem alınmayıp; araştırma tarihlerinde öğrenim gören tüm öğrencilere ulaşılması planlandı ve 2018-2019 akademik yılında öğrenim gören 1519 öğrenciden 732’(%48.2)sine ulaşıldı. Öğrenciler çalışmanın konusu ve amacı hakkında bilgilendirilerek; çalışmaya katılmayı kabul edenlerin sözlü onamları alındı. Çalışmanın amacına yönelik hazırlanan anket form, araştırmacıların gözlemi altında öğrenciler tarafından dolduruldu. Çalışmaya katılan öğrenciler depresyon ve anksiyete ile ilgili bilgilendirildi. GK bireylerin kendini gelecekte olabilecek bir tehlike ile ilgili olarak endişeli beklenti içinde hissetmesi; mesleki GK ise bireylerin kendini mesleği ile ilişkili bir konuda gelecekte olabilecek bir tehlike ile ilgili olarak endişeli beklenti içinde hissetmesi olarak tanımlandı. Mesleki GK ve GK hiçbir zaman ve her zaman arasında değişen 5’li likert tipinde sorularak; bu sorulara oldukça sık ve her zaman olarak cevap verenler kaygılı olarak değerlendirildi.

Öğrencilerin depresyon, anksiyete ve stres durumlarının tespitinde Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği-21(DASS-21) kullanıldı. Ölçekten alınan puan arttıkça ruhsal durum bozukluğunun şiddeti artmaktadır. Veriler, bilgisayar ortamında SPSS(versiyon 15.0) İstatistik Paket Programında değerlendirildi. Analizlerde Kikare, Student t ve Mann Whitney U testleri kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık değeri olarak p≤0.05 kabul edildi.

Bulgular

Çalışma grubunu oluşturanların 395’i(%54.0) erkekti. Öğrencilerin yaşları 18-40 arasında değişmekte olup; ortalaması 21.1±2.2 yıl idi. Öğrencilerin 447’si(%61.1) 1.,2. veya 3.sınıfta öğrenim görmekteydi. Öğrencilerin 28(%3.8)’i her zaman, 136(%18.6)’sı oldukça sık GK hissettiğini bildirdi. Hekimlik mesleğiyle ilişkili GK ise öğrencilerin 24(%3.3)’ü her zaman 130(%17.8)’i oldukça sık olarak hissetmekteydi. Çalışmada GK kadınlarda ve aile gelir durumunu kötü olarak bildirenlerde daha sık iken; mesleki GK ise kadınlarda, tıp fakültesi 4-6. sınıf öğrencilerinde ve aile gelir durumunu kötü olarak bildirenlerde daha sıktı. Mesleki GK olanların yaş ortalamaları daha yüksekti. Öğrencilerde ruhsal durum bozukluğu öyküsü olanlarda ve tıp fakültesi seçiminde kendi isteği dışındaki sebeplerin etkili olduğunu bildirenlerde GK ve mesleki GK daha sık iken; sınıf-staj tekrarı yapanlarda mesleki GK daha sıktı.

Öğrencilerin DASS-21 toplam puan ortancası(min-max) çalışma grubunda 38.0(21.0-84.0), GK olmayanlarda 37.0(21.0-67.0), olanlarda 45.0(22.0-84.0) olup; DASS-21 toplam puan ortancası GK olan öğrencilerde daha yüksekti(p<0.001). GK veya mesleki GK olan öğrencilerde ölçeğin tüm alt alanlarından alınan puan ortancalarının olmayanlara göre daha yüksek olduğu görüldü(p<0.001).

Sonuç ve öneriler

Öğrencilerde GK ve mesleki GK oldukça sıktı. GK veya mesleki GK olanların depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri daha yüksekti. GK nedenlerinin belirlenerek; depresyon, anksiyete ve strese yönelik tedbirlerin alınması gerektiği düşünüldü.

Anahtar kelimeler: Anksiyete;depresyon;stres