3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
TÜRKİYE’DEKİ ÜREME SAĞLIĞI HİZMETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK NİTEL BİR ARAŞTIRMA (1963-2013)
Deniz Acuner, Mithat Kıyak

Last modified: 2019-09-10

Abstract


Yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, Dünya’da halen üreme sağlığı açısından bölgeler arasındaki eşitsizlikler devam etmektedir. Ülkelerin üreme sağlığı düzeylerinde; üreme sağlığı hizmetlerinin etkinliği, toplumsal, kültürel ve ekonomik öğeler belirleyici olmaktadır. Bu çalışma, Türkiye’de üreme sağlığı hizmetlerinin 1963-2013 yılları arasındaki değişiminin ve değişimi etkileyen faktörlerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır.

Çalışma; fenomenolojik yaklaşımla yapılmış niteliksel, retrospektif bir araştırmadır. Veriler, üreme sağlığı alanında yetkin, yasa yapılmasında rol alan, karar verici, eğitici ve uygulayıcı rolleri üst düzeyde olan beş katılımcı ile yarı yapılandırılmış soru formu doğrultusunda derinlemesine görüşmeler yapılarak, 2017 yılı içerisinde elde edilmiştir. Katılımcıların belirlenmesinde zincir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Üreme sağlığı alanındaki deneyimlerinin uzun soluklu ve kapsamlı olması nedeniyle beş katılımcı yeterli bulunmuştur. Görüşme ses kayıtları çözümlenmiş, elde edilen veriler, betimsel analiz ve içerik analizi yapılarak, MAXQDA 18© paket programı ile değerlendirilmiş, sonuçlar araştırmacı tarafından yorumlanmıştır.

Katılımcıların kullandıkları ifadeler 35 başlık altında 407 kez kodlanmış, bu kod/alt kodlar, üç tema altında toplanmıştır. Katılımcılar,  Türkiye’deki üreme sağlığına ilişkin hizmetler kapsamında; danışmanlık ve eğitim hizmetleri, doğurganlığı düzenlemeye yönelik hizmetler, isteyerek düşük hizmetleri, menopoza yönelik hizmetler ve gençlere yönelik hizmetler konularını ele almışlar, bu alandaki birinci basamak sağlık hizmetinin önemini vurgulamışlardır. Katılımcılar, üreme sağlığı hizmetlerini etkileyen faktörler olarak; sağlık insan gücü,  nüfus politikaları/yasalar, sosyoekonomik ve kültürel özellikler ve sağlık yönetimi öğelerini dile getirmişlerdir. Katılımcılara göre, 1963-2013 yılları arasında Türkiye’de üreme sağlığına ilişkin “ölümlülük” ile ilgili göstergelerde olumlu gelişmeler gözlenmiş, özellikle anne ölüm oranının azaltılmasında nüfus planlaması kanunları etkili olmuştur. Doğurganlık konusundaki olumlu değişimlerde doğurganlığın düzenlenmesine yönelik hizmetlerin önemi belirtilmiş, bölgesel farklılıkların halen giderilemediği, ayrıca 2000’li yıllardan itibaren tekrar gündeme gelen pronatalist nüfus politikası ile özellikle aile planlaması ve danışmanlık hizmetlerinin ulaşılabilirliğinde engeller oluştuğu ifade edilmiştir. Katılımcıların üreme sağlığının geliştirilmesine yönelik önerileri 21 başlık altında toplanmıştır. Sağlık personeline halk sağlığı bakış açısının kazandırılması, sivil toplum örgütlerinin ve sağlık personelinin savunuculuk rolü, üreme sağlığına ilişkin birinci basamak sağlık hizmetlerinin ikinci basamak sağlık hizmetleri ile entegre edilmesi, “hak temelli” yaklaşımla üreme sağlığı hizmetlerinin sunulması, üreme sağlığının politikaya alet edilmemesi önerilmiştir.

Sonuç olarak; 1963-2013 yılları arasında, Türkiye’nin ihtiyaçları ve uluslararası sözleşmeler doğrultusunda çıkarılan nüfus planlaması yasalarına dayanarak yapılan çalışmalar, üreme sağlığı hizmetlerinin gelişmesine olanak sağlamış, bu gelişme üreme sağlığına ilişkin göstergelere yansımıştır. Bu olumlu değişimin devamlılığının yanı sıra özellikle aile planlaması danışmanlığı hizmetlerine yönelik engellerin aşılması, üreme sağlığı hizmetlerinin temel sağlık hizmetleri kapsamında, yeterli ve nitelikli insan gücü tarafından verilmesi ile mümkün olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Üreme sağlığı hizmetleri, Üreme sağlığına ilişkin göstergeler, Aile planlaması ve danışmanlık hizmetleri, Nüfus politikaları.