3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
HAVA KİRLİLİĞİNİN ACİL SERVİS BAŞVURULARI VE HASTANE YATIŞLARINA ETKİLERİNİN ZAMAN SERİSİ ANALİZİ
Hasan Saygın, Yeliz Mercan

Last modified: 2019-10-07

Abstract


Giriş ve Amaç: Hava kirliliği nedeniyle pandemi haline gelen kardiyovasküler ve solunum nedenli hastalıklar işten kalmalara, yaşam kalitesinde ve beklenen ömür süresinde azalmaya neden olmaktadır. Sağlık harcamalarında artışta da önemli payı oluşturan bu hastalıklar, her yıl milyonlarca insan ölümü ile sonuçlanmakta ve önemli halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Araştırmada kardiyovasküler (KVH) ve solunum sistemi hastalıkları (SSH) nedenleriyle acil servise başvuruların (ASB) ve hastane yatışlarının (HY) hava kirliliği parametreleri ile ilişkisini saptamak amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Araştırma ekolojik tiptedir. Araştırmada Karaman’da mevcut olan üç hastanenin hepsinin 2012-2018 yılları arasındaki yedi yıllık kurum kayıtları incelenmiştir. Araştırmada ASB sayısı (N=591.490) ve HY sayısı (N=40.733) için, ICD-10 tanı kodlarından I00-I99 ve J00-J99 arası herhangi birini alan ≥18 yaş 632.223 kişi araştırmaya dahil edilmiştir. Partikül madde (PM10) ve kükürt dioksit (SO2) ölçümlerinin 24 saatlik ortalamaları kullanılmıştır. Araştırma için Etik Kurul izni (14/12/2018- P0118R00) alınmıştır. Verilerin analizinde doğrusal olmayan regresyon etkilerini de tanımlamak için Genelleştirilmiş Toplamsal Model (GAM) Poisson Regresyonundan yararlanılmıştır. Modele etki eden trend (yıl etkisi), mevsimsel etki ve gün etkisi modele dahil edilerek modeller oluşturulmuştur. Oluşturulan tüm modellerin anlamlı olduğu saptanmıştır (p<0,0001). Analizlerde SAS (Statistical Analysis Software) programı kullanılmış, anlamlılık p<0,05 kabul edilmiştir.

Bulgular: Buna göre ASB incelendiğinde: PM10 düzeyleri ile toplam ASB sayıları (p<0,0001), KVH nedenli ASB sayıları (p<0,05) ve SSH nedenli ASB sayıları arasında (p<0,0001) pozitif yönde parçalı doğrusal örüntü varlığı saptanmıştır. SO2 düzeyleri ile toplam ASB sayıları (p<0,0001) ve SSH nedenli ASB sayıları arasında (p<0,0001) pozitif yönde parçalı doğrusal bir örüntü bulunurken, KVH’dan ASB arasında anlamlı bir farklılık belirlenememiştir (p>0,05).

Hastane yatışları incelendiğinde: PM10 düzeyleri ile toplam HY sayıları (p<0,0001),  KVH nedenli HY sayıları (p<0,0001) ve SSH nedenli HY sayıları arasında (p<0,05) pozitif yönde parçalı doğrusal örüntü bulunmuştur. SO2 düzeyleri ile de toplam HY sayıları (p<0,0001), KVH nedenli HY sayıları (p<0,05) ve SSH nedenli HY sayıları arasında (p<0,01) pozitif yönde parçalı doğrusal bir örüntü izlenmiştir.

Sonuç ve Öneriler: PM10 düzeylerinin KVH ve/veya SSH nedenleriyle gerçekleşen ASB ve HY’nı; SO2 düzeylerinin ise KVH ve/veya SSH nedenleriyle gerçekleşen HY’nı arttırdığı saptanmıştır. SO2 düzeyleri toplam ve SSH nedenli ASB’nı arttırırken, KVH’dan ASB açısından belirleyici bulunamamıştır. Yerel ve ulusal düzeyde hava kirliliğini azaltmaya yönelik politikalarda uygulamaya dönük girişimler aktif hale getirilmelidir. Sanayi işletmelerinde denetim ve yaptırımlar daha anlamlı hale getirilmeli, kaliteli yakıt kullanımı teşvik edilmelidir. Dezavantajlı grupların birinci basamağa başvuruları fırsat olarak değerlendirilmeli, kirliliğin yoğun olduğu günlerde bireysel önlemler alınması sağlanmalıdır. Hava kirliliğini önlemeye yönelik toplum farkındalığı arttırılmalı ve konuyla ilgili kamuoyu oluşturulmalıdır.

Anahtar sözcükler: Acil Servis Başvuruları, Hastane Yatışları, Hava kirliliği parametreleri, Kükürt dioksit, Partikül Madde.