Last modified: 2019-09-17
Abstract
GİRİŞ
Aile planlanması, çiftlerin istedikleri sayıda ve zamanda mevcut sosyal ekonomik ve kişisel beklentilerine bağlı olarak planlı şekilde çocuk sahibi olmalarıdır. Uygulanan aile planlaması programları sayesinde her yıl “187 milyon istenmeyen gebelik, 60 milyon planlanmamış doğum ve 105 milyon abortus” önlenmektedir. Bu çalışmada gebelerde istenmeyen gebelikler ve nedenleri ile postpartum aile planlaması yöntemi kullanma tercihlerinin tespit edilmesi hedeflenmiştir.
GEREÇ VE YÖNTEM
Etik onayı alınan bu tanımlayıcı araştırma, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma merkezi gebe polikliniği’ne 21 Mart-6 Nisan 2018 tarihleri arasında başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 166 gebe ile yapılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından hazırlanan ve katılımcıların sosyo-demografik özelliklerini, mevcut gebeliğini planlamış olma ve gebeliğin devamını isteme durumunu ve gebelik öncesi aile planlaması yöntemi kullanma durumu ile gebelik sonrası aile planlaması yöntem kullanma ile ilgili düşüncelerini sorgulayan 21 soruluk anket formu kullanılmıştır. Tanımlayıcı bulgular sayı, yüzde, ortalama±standart sapma olarak ifade edilmiştir. Gruplar arası karşılaştırmalarda Ki-kare testi ve iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi kullanılmış, p<0,05 anlamlı kabul edilmiştir.
BULGULAR
Gebelerin ortalama yaşı 28,1±5,8’dir, tamamı evlidir, 57(%34,3)’si lise mezunu, 40(%24,1)’ı ortaokul mezunu, 33(%19,9)’ü üniversite mezunudur, 98(%59)’i şehir merkezinde yaşamaktadır, 121(%72,9)’i ev hanımıdır. Gebelerin 53(%31,9)’ü ilk gebeliğini geçirmektedir ve 97(%58,4)’si yaşayan çocuğa sahiptir. Gebelik haftası ortalaması 20,9±11,5 haftadır. 24(%14,5)’ünde kürtaj, 27(%16,3)’sinde düşük, 7(%4,2)’sinde ölü doğum öyküsü mevcuttur. Mevcut gebelikleri ile önceki gebelik arasındaki ortalama süre 4,6±3,5 yıl olarak tespit edilmiştir. Mevcut gebeliklerin 125(%75,3)’i isteyerek/planlı, 40(%24,1)’ı başlangıçta istenmeyen ancak süreçte karar değiştirilerek istenen, 1(%0,6)’i istenmeyen şeklindedir. Gebeliği istemediğini belirten 41 kişinin 25’i neden belirtmiştir, en önemli üç neden çocuk bakımı için hazır olmama(%28), ekonomik nedenler(%24), sağlık sorunları(%20) şeklindedir. Gebelerin 73(%43,9)’ü gebelik öncesi herhangi bir yöntem, 50(%30,1)’si modern yöntem kullandığını belirtmiştir. Katılımcıların 69(%41,6)’u gebelikten sonra yöntem kullanmayı düşünmediğini belirtmiştir. İstenmeyen gebelik yaşayan 41 gebenin 18’i gebelik sonunda korunma yöntemini değiştirmeyi düşündüğünü, 14’ü korunma yöntemi kullanmaya başlayacağını, 9’u yöntem kullanmayacağını belirtmiştir. İsteyerek gebe kalanların yaş ortalamaları(27,6±5,5), istenmeyen gebelik yaşayanlardan(30,1±6,5) düşüktür(p:0,018). Eğitim durumu lise altı ile lise ve üstü şeklinde gruplandırılmış, eğitim düzeyinin istenmeyen gebelik yaşama durumu üzerinde anlamlı faklılık yaratmadığı tespit edilmiştir(p= 0,213).
SONUÇ
Gebelik süresinde karar değişse bile katılımcıların %24,7’si gebeliği planlamamıştır. İstenmeyen/planlanmamış gebeliği olanların %21,9’u bu gebeliğinden sonra da herhangi bir yöntem kullanmayacağını belirtmiştir. Çiftlerin yöntem kullanmama konusundaki tutum ve gerekçeleri incelenmeli, onları modern yöntemleri kullanmaya yönlendirecek eğitim ve bilgilendirme programları geliştirilmeli ve bu yöntemlere ulaşabilirlikleri sağlanmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Gebe , istenmeyen gebelik, sıklık, faktörler