3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
ADÖLESANLARDA UMUT, SAĞLIK VE HEMŞİRELİK
Fatımatüzzehra Genç, Naile Bilgili

Last modified: 2019-10-07

Abstract


AMAÇ:

Ergenlik dönemi çocukluktan erişkinliğe geçiş, bireyin değişen bedenine, duygularına ve sorumluluklarına uyum sağlayabilme sürecidir. Bu hızlı gelişim ve değişim sürecinde yaşanan stres ve zorluklar sağlıklı grup olarak algılanan adölesanların fiziksel ve ruh sağlığını, yaşam kalitesini, mücadele gücünü, yaşam doyumunu olumsuz etkileyebilmektedir. Bu bağlamda umut, adölesanların değişim süreci ve stresli yaşam olaylarının neden olduğu sorunlarla başa çıkmaları gerektiğinde yaşam için vazgeçilmez olan psikolojik kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu düşünceden yola çıkarak derlemede; adölesanlarda umut kavramının sağlık üzerine etkileri ve umudun hemşirelik açısından önemini vurgulamak amaçlanmaktadır.

YÖNTEM: Derleme çalışmasıdır.

BULGULAR:

Umut, yaşamın devam ettirmesinde önemli rolü olan, yaşama anlam katan kişinin geleceğe uyumu için ona güç veren, gerçekçi beklentilerle karakterize çok boyutlu dinamik “yaşam gücü” olarak tanımlanmakta ve giderek karmaşıklaşan modern dünyada varlığı her zamankinden çok önem kazanmaktadır. Bireyin stresli ve hayatı tehdit eden durumlarla baş edebilme yeteneğini etkileyen psikososyal uyum ve yaşam kalitesi için de anahtar kavram olup günümüzde pisikoloji, felsefe, hemşirelik ve tıp gibi pek çok disiplinin ilgilendiği bir konudur.

Çalışmalar, umudun, hem fiziksel hem de ruhsal sağlık sorunlarını önleme, sağlıklı olma durumunu sürdürme, sağlığı geliştirme ve hastalıkların tedavisinde pozitif etkileri olduğunu göstermektedir. Alan yazında, umut etmeyi etkileyen olumlu faktör olarak; aile ve arkadaş ilgi ve desteği, maneviyat, hedef belirleme ve bağımsızlığını sürdürebilme, olumlu yaşam deneyimleri gibi faktörlerdir. Umut etmenin varlığını/gelişimini baskılayan faktörler ise yalnızlık, terk edilme, izolasyon, kronik hastalıklar, kontrol edilemeyen ağrı ve huzursuzluk, kendini değerli hissetmeme, yorgunluk ve stres olarak belirtilmektedir.

Sağlık alanında umut ile ilgili yapılan çalışmaların çoğunluğunun kanser gibi terminal hastalıklar, ruh sağlığı sorunları, kalp, böbrek hastalığı gibi bazı kronik hastalıklara odaklandığı görülmektedir.  Çalışmalarda kanser hastaları için vazgeçilmez bir kaynak olduğundan önem taşımaktadır. Bireylerin sağlık durumları kötü olsa da umut etme düzeyleri yüksek olan hastalar gelecek için belli olanakları görebilir, çözüm yolları bulabilir ve sonucunda psikolojik sıkıntılar azalabilir. Umutsuzluğun ise tedavinin ret edilmesine veya tedaviye uyumda zorluklara ve hastaların ruhsal sorunlar yaşamasına kısacası iyileşme sürecine olumsuz etkileri olduğu belirtilmektedir.

SONUÇ:

Adölesanlara hizmet sunumunda yer alan her çalışan özellikle de halk sağlığı ve okul sağlığı hemşireleri için, umut kavramının adölesanlığa uyumda ve yaşanabilecek pek çok sorunun çözümünde anahtar rol oynadığı unutulmamalıdır. Sağlık çalışanlarının özellikle hemşirelerin adölesanların sağlıklı yaşam davranışları kazanması, sağlığının korunması ve geliştirilmesinde, hastalıkların tedavisinde umudun ne anlama geldiğini, umut düzeylerini, umudu etkileyen faktörleri bilmesi ve bu bilgileri kullanarak etkili girişimleri geliştirmek ve sonuçta adölesanların umut düzeyini artırmaya yönelik stratejileri kullanarak umudu sürdürmekle ilgili sorumlulukları olduğu göz ardı edilmemelidir.

Key words; Adölesan, umut, sağlık, hemşirelik