3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
EDİRNE MERKEZ İLÇEDE GÖREV YAPAN AİLE HEKİMLERİ VE AİLE SAĞLIĞI ELEMANLARINA YÖNELİK ŞİDDETİN BOYUTU VE NEDENLERİ EDİRNE/2019
Mehmet GÜNEŞ, Gamze DEMİRAY, Galip EKUKLU, Emine Gökçen Selçuk

Last modified: 2019-10-14

Abstract


GİRİŞ

Şiddet, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre günümüzün önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Bu çalışmanın amacı Edirne ilinde görev yapan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına yönelik şiddetin boyutu ve nedenlerinin belirlenmesidir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırmanın evrenini 2019 yılında Edirne ilinde merkez ilçede görev yapmakta olan 53 Aile Hekimi ve 49 Aile Sağlığı Elemanı olmak üzere 102 kişi oluşturmaktadır. Örneklem seçimine gidilmemiş, 90 (%88,2) kişiye ulaşılmıştır.

Ölçüm aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen 52 soruluk anket formu kullanılmıştır. Anket formu yüz yüze görüşme şeklinde katılımcıların sözlü onamları alınarak uygulanmıştır. Bağımlı değişken olan şiddete uğrama durumu cinsiyet, medeni hal, meslek, eğitim durumu gibi bağımsız değişkenlerle karşılaştırılmıştır. Analizlerde ki-kare testi kullanılmıştır. Araştırma için Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Etik Kurulundan ve Edirne İl Sağlık Müdürlüğünden gerekli onay alınmıştır.

BULGULAR

Çalışmaya katılan ve yaş ortalaması 42.0 ± 9,9 yıl olan 90 sağlık çalışanından 64’ü (% 71) kadın ve 73’ü (% 81,1) evlidir. Katılımcıların 57’si (% 63,3) mesleklerini uygularken şiddete uğradığını belirtmiştir. Şiddete uğradığını söyleyenlerin tamamı sözel şiddete, 14’ü (%15,5) fiziksel şiddete, 3’ü (%3,3) cinsel şiddete uğramıştır. Belirtilen sözel şiddet türleri 51 (%89,5) yüksek sesle konuşma / bağırma,41 (%71,9) hakaret, 34 (%59,6) tehdit etme, 25 (%43,8) küfretmedir. Şiddeti uygulayanlardan 44’ü (%77,2) hasta, 42’si (%73,7) hasta yakını ve 51’i (%61,4) erkektir. Yaşanan şiddet olaylarının çoğu (%40,8) muayene/müdahale/izlem odasında ve genellikle (%61,4) kişinin/hastanın kuruma geldiği ilk 1 saat içinde meydana gelmiştir. Şiddete uğrayan katılımcıların 47’si (%82,4) şiddetin nedeninin saldırgandan kaynaklanan problem olduğunu (uygunsuz rapor/reçete isteği, hasta yakınlarının içeri alınmaması, sıra beklemek istenmemesi vs.) ve 38’i (%66,6) şiddet olaylarının sağlık sistemi ve uygulamalarıyla ilişkili olduğunu düşünmektedir. Şiddete uğrayan katılımcıların 43’ü (%75,4) öfke, 22’si (%38,6) endişe hissetmiş ve 34’ü (%59,6) yardım almamıştır. Katılımcıların 1/5’i böyle bir durumunda nereye başvuracağını bilmediğini söylerken, şiddete uğrayan katılımcıların 34’ü (%59,6) beyaz kodu, 22’si (%38,6) kolluk kuvvetlerini/ adli makamları başvuru yeri olarak belirtmişlerdir. Şiddete uğrayan katılımcıların yalnızca % 28’i şikayetçi olmuş ve bunların % 75’i olayı mahkemeye taşımıştır. Şikayetçi olmayan sağlık çalışanlarının gerekçesi sonuç alınamayacağıdır. Şiddete uğrayan katılımcıların hiçbiri iş kazası raporu almamıştır. Sağlıkta şiddet olaylarında artışın nedeni olarak katılımcıların 14’ü (%15,6) toplumun eğitimsizliğini, 7’si (%7,8) yanlış sağlık politikalarını neden göstermişlerdir. Katılımcılardan 80’i(%88,9) kurumlarında şiddeti azaltmaya/önlemeye yönelik özel bir uygulamanın olmadığını söylemiştir. Katılımcıların % 4.4’ü görevlerini yapmama durumlarında şiddete uğramalarını normal görmektedirler. Katılımcıların 20’si (%22,2) sağlık alanında şiddetin azalması için cezai yaptırımların arttırılması gerektiğini, 86’sı (95,5) Sağlık Bakanlığı’nın, 68’i (%75,5) TBMM’nin gerekli önlemleri alması gerektiğini belirtmiştir. Her 3 katılımcıdan 2’si şiddete uğrayan sağlık çalışanının şiddet uygulayan kişilere sağlık hizmeti sunmamasını doğru bulmaktadır. Şiddete maruz kalma; cinsiyet, eğitim durumu, meslek ve medeni hal ile ilişkisiz bulunmuştur. (p > 0,05)

SONUÇ VE ÖNERİLER

Katılımcıların yarıdan fazlası meslek hayatları sürecinde şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmıştır. En sık karşılaşılan şiddet türü sözel şiddettir. Şiddeti uygulayanların çoğu hasta ve hasta yakınlarıdır ve yarıdan fazlası erkektir.  Şiddet uğrayan her dört katılımcıdan biri şiddet durumunda nereye başvurması gerektiğini bilmemektedir. Katılımcılar şiddetteki artışı toplumun eğitimsizliğine ve yanlış sağlık politikalarına bağlamaktadır. Katılımcılardan bir kısmının beyaz kodu bilmediği görülmüştür.  Her üç katılımcıdan ikisi sağlık çalışanlarının hiçbir durumda şiddeti hak etmediğini düşünürken, bir kısmı ise görevini yerine getirmediği zaman/hastalara ilgisiz davranırsa ve hakaret ettiğinde hak ettiğini belirtmiştir. Katılımcıların tamamına yakını sağlık alanında şiddetin azalması konusunda Sağlık bakanlığının ve TBMM’nin gerekli önlemleri alması gerektiğini ve sağlıkta şiddeti önlemede mevzuatın yeterli olmadığını belirtmiştir. Şiddetin önlenmesi için yaptırımların ve cezaların arttırılması, güvenlik önlemlerinin arttırılması, sağlık sisteminin ve politikalarının iyileştirilmesi, halkın eğitilmesi ve sağlık personeline şiddet ve beyaz kod konusunda gerekli eğitimlerin verilmesi öncelikli önerileridir.

Anahtar sözcükler: Aile Sağlığı Merkezinde şiddet, sağlıkta şiddet, sözel şiddet, beyaz kod bilgisi, Aile Hekimi