Last modified: 2019-10-01
Abstract
Giriş ve Amaç: Delici-kesici alet yaralanmaları sağlık çalışanlarının en önemli risk etkenlerinden olup en sık iş kazası nedenidir. Bu çalışmada bir tıp fakültesindeki intörn ve asistan hekimlerde sosyodemografik özelliklerin, çalışma koşullarının ve gündüz uykululuğu durumunun kesici-delici alet yaralanmalarına etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Kesitsel nitelikteki çalışmanın evrenini bir tıp fakültesinde eğitim gören 62 intörn ve 114 asistan hekim oluşturmuştur. Ulaşılabilirlik oranı %98,8’dir. Örnek seçilmemiş, intörn ve asistan hekimlerin tamamı çalışmaya katılmıştır. Anket formu ve Epworth Uykululuk Ölçeği araştırmacılar tarafından yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak, 15 Haziran-30 Temmuz 2019 tarihleri arasında uygulanmıştır. Araştırmanın bağımlı değişkenleri: kesici-delici alet yaralanmaları ile karşılaşma durumudur. Kesici-delici alet yaralanmaları son 1 yıl içerisinde iğne batması, bistüri, ampul/flakon ile karşılaşma alt başlıklarında sorgulanmıştır. Araştırmanın bağımsız değişkenleri: Sosyodemografik özellikler, çalışma koşulları, delici-kesici alet ile yaralanma durumuyla ilgili özellikler ve Gündüz Uykululuğu Durumu alt başlıklarında irdelenmiştir. Epworth Uykululuk Ölçeği gündüz uykululuk düzeyini değerlendirmede geçerli ve güvenilir bir ölçektir. Verilerin analizinde Ki- kare testi uygulanmış ve p<0.05 anlamlılık sınırı kabul edilmiştir. Çalışmadan önce ……..Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar ve Yayın Etik Kurulundan ve …….Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından onay alınmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılanların yaş ortalaması 26.3 ± 2.36 olup, %54.6’sı erkek, %33.3’ü evlidir. Katılımcıların %35.6’ı intörn, %64.4’ü ise asistan hekimdir. Asistan hekimlerin %57.1’i dahili, %42.9’u ise cerrahi bilimlerde görev almakta, %57.1’i bir yıldan fazladır aynı bölümde çalışmaktadır
Araştırmaya katılanların %19.5’i delici-kesici alet yaralanması ile ilgili eğitim almıştır. Katılımcıların %46.6’sı son bir yıl içinde delici-kesici alet yaralanması geçirmiştir. Kesici-delici alet yaralanması geçiren hekimlerin %95.1’i iğne, %22.2’si bistüri , %25.9’u ise ampul/flakon ile yaralanma geçirmiştir. Katılımcıların yaralanma sonrası yaptıkları ilk işlem %53.1 sabunla yıkama, %33.3 antiseptik ile yıkama, %13.6 ise hiçbir şey yapmama olmuştur. Kesici-delici alet yaralanmasıyla karşılaşan katılımcıların %11’i durumu çalışan sağlığı birimine bildirmiştir. Çalışmaya katılanlardan yaralananların %49.4’ü 17-24 ncü, %28.4’i 0-4 üncü, %19.8’i ise 5-8 üncü çalışma saatleri arasında
yaralanmıştır. Katılanların %43.7’sinin Epworth Uykululuk Ölçeği’ne göre gündüz uykululuk hali bulunmaktadır. Medeni durum, asistan hekimin çalışma yılı, kesici-delici alet yaralanması ile ilgili eğitim almadurumu ve kesici-delici alet yaralanması ile karşılaşma durumu arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır( p>0.05). İntörn ve asistan hekimlerin gündüz uykululuk durumları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır ( p>0.05).Katılımcılardan erkek cinsiyette olanların(p=0.039), intörn hekimlerin(p=0.00), gündüz uykululuğu bulunanların(p=0.042) kesici-delici aletle yaralanma sıklığı, diğer gruplarda bulunanlara göre anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur. Cerrahi branşlardaki asistan hekimlerin, dahili branşlardaki asistan hekimlere göre kesici-delici aletle yaralanma sıklığı anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur (p=0.00).Sonuç ve Öneriler:
Katılımcıların kesici-delici alet yaralanmasıyla karşılaşma sıklığı yüksektir. Ayrıca intörn hekim olmak, gündüz uykululuğu durumunun olması ve cerrahi branşta çalışan asistan hekim olmak ile kesici-delici aletle yaralanma sıklığı arasında ilişki bulunmuştur. İntörn hekimlerin mesleki deneyimlerini arttırmaya yönelik uygulamalara ağırlık verilmelidir. Ayrıca gündüz uykululuğu durumunun nedenleri araştırılmalı ve önleyici tedbirler geliştirilmelidir.Anahtar Kelimeler: Asistan hekim, İntörn hekim, Kesici-delici- alet yaralanması, Gündüz uykululuğu durumu