3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
MANİSA’DA DOĞURGAN ÇAĞDAKİ KADINLARDA DEPRESİF DUYGUDURUM BOZUKLUĞU SIKLIĞI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER
Kübra ÇİÇEK, Erhan ESER

Last modified: 2019-09-27

Abstract


Giriş ve Amaç: Depresyon, süreğen bir üzüntü ve günlük işlevlerin en az iki hafta boyunca yerine getirilmemesi ile beraber, normalde yapmaktan keyif alınan etkinliklere olan ilginin kaybolması ile tanımlanan bir hastalıktır. Bu çalışmada Manisa’da 15-49 yaş kadınlarda depresif duygudurum bozukluğu sıklığını ve ilişkili faktörleri ortaya koymak amaçlanmıştır.

 

Gereç ve Yöntem: : Bu kesitsel araştırmanın evrenini Manisa’da kentsel, yarıkentsel ve kırsal bölgelerde bulunan 7 Aile Sağlığı Birimi’ne kayıtlı 15-49 yaş arası 11.897 kadın oluşturmaktadır. Örnek büyüklüğü Epi-info Statcalc programında %95 güven aralığı, %5 sapma, %50 prevelans ve desen etkisi 1.45 alınarak 540 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada çok aşamalı küme örneklem yöntemi kullanılmış olup, 56 küme ve her küme için 10 haneye ulaşarak 560 kişilik bir çalışma grubu hedeflenmiştir. Önceden seçilen yedeklerle örnek büyüklüğü tamamlanmıştır. Araştırmanın katılım oranı %81,99’dir. Araştırmanın bağımlı değişkeni, Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HAD) ile değerlendirilen 15-49 yaş kadınlarda depresif duygudurum bozukluğudur. Ölçeğin evrensel kesme değeri 7/8’dir. Araştırmanın bağımsız değişkenleri sosyodemografik özellikler, yaşam biçimi özelikleri, sosyokültürel özelliklerdir. Bağımlı ve bağımsız değişkenlerin analizi kategorik verilerde Ki kare testi ile yapılmış; tek değişkenli analizlerde anlamlı bulunan değişkenlerle lojistik regresyon analizi uygulanmıştır. Modellerde Backward Wald basamaklı eksiltme yöntemi uygulanmıştır. Çözümleyici analizlerde tip 1 hata 0.05 olarak kabul edilmiştir. Etik onay Manisa Celal Bayar ÜTF Etik kurulundan alınmıştır.

Bulgular: Araştırmaya katılanların yaş ortalaması 33.70 8.47’dir. %8.20’si diplomasız olup; %39.80’i çalışmakta ve %79.50’si evli veya  nikahsız birlikte yaşamaktadır. Depresif duygudurum bozukluğu prevelansı %32.5 olarak bulunmuştur. Tek değişkenli analizlerde anlamlı bulunan değişkenlerle kurulan lojistik regresyon modelinde düşük eğitim seviyesi (OR= 0.41  %95GA: 0.19-0.87), vücut kütle indeksinin (VKİ) 30 ve üzeri olması (OR= 2.30  %95GA: 1.08-4.92); uyku düzensizliği (OR= 2.02  %95GA: 1.19-3.44); ekonomik özgürlüğün olmaması (OR= 2.12  %95GA: 1.19-3.79); iş dışı sosyal aktivitelere zaman ayırmamak (OR= 2.35  %95GA: 1.27-4.36); çevreden takdir ve destek görmemek (OR= 3.02  %95GA: 1.71-5.32); sırların paylaşılabileceği kimsenin olmaması (OR= 2.14  %95GA: 1.14-4.01); aile içi iletişimin kötü olması (OR= 1.88  %95GA: 1.03-3.41) ve eş desteğinin kötü olması (OR= 2.29  %95GA: 1.22-4.28)  ile depresif duygudurum bozukluğu riski arasında anlamlı ilişki bulunmuştur.

 

Sonuç ve Öneriler: Bu araştırmada yüksek VKİ ve uyku düzensizliği gibi fiziksel sorunların yanında zayıf sosyal destek ve ekonomik özgürlük, eğitim gibi kadının statüsü ile ilgili değişkenlerin depresif duygudurum bozukluğu nedenselliğinde rol oynadığı görülmüştür. Bu nedenle morbidite oluşturan sorunların yanı sıra, öncelikli olarak toplumsal destek mekanizmalarının geliştirilmesi ve kadının statüsünün yükseltilmesi hedeflenmelidir.

 

Anahtar Kelimeler: depresyon, depresif duygudurum, kadının statüsü