Last modified: 2019-09-23
Abstract
Giriş:
Bulaşıcı olmayan hastalıklar (BOH), tüm dünyada ölüme sebebiyet veren başlıca nedendir. BOH’dan dolayı erken ölümlerin artması sağlık sistemine ağır bir yük getirmekte, ekonomik kalkınmayı ve refahı olumsuz yönde etkilemektedir. Türkiye’de son yıllarda bulaşıcı olmayan hastalıklara (BOH) yönelik sağlık taramalarına katılımın giderek artmasına rağmen, kırsal alanda bu taramalara katılım düşük düzeydedir. Bu çalışmanın amacı, Antalya'da kırsal bölgede yaşayan yetişkin bireylerde bazı bulaşıcı olmayan hastalıkların (BOH) risk ve tarama durumlarını belirlemektir.
Gereç ve Yöntem:
Tanımlayıcı tipte olan çalışmanın örneklemini, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Korkuteli İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlık hizmetinin daha az ulaştığı bildirilen, Korkuteli ilçesine bağlı dört mahallede yaşayan 40 yaş üstü 441 gönüllü katılımcı (Evren: 3841) oluşturmuştur. Örneklem büyüklüğü için “Evrendeki birey sayısının bilindiği durumlarda örneklem büyüklüğü belirleme formülü” kullanılmış ve örneklem büyüklüğü 170 kişi bulunmuştur. Çalışmada dört kırsal alanda taramaya katılmaya toplam 441 birey gönüllü olmuş ve bu bireylerin tamamı örneklemi oluşturmuştur. Veriler 6 - 29 Kasım 2018 tarihleri arasında toplanmıştır. Veri toplama formu olarak Sosyo-demografik özellikler ve BOH risk (kardiyovasküler hastalık, obezite, diyabet ve depresyon) ve kanser (meme, serviks ve kolorektal) taramalarını değerlendiren soru formu kullanılmıştır. Taramalara katılım oranlarını belirlemede yüzde, ortalama ve standart sapma kullanılmıştır.
Bulgular:
Katılımcıların, %91.6’sının 45 yaş ve üzerinde, % 10.4’ünün sigara içtiği ve %56.2’sinin obez olduğu bulunmuştur. Katılımcıların %35.6’sının sistolik kan basıncının 140 mm/Hg’nın ve %31.1’inin diyastolik kan basıncının 90 mm/Hg’nın üzerinde olduğu ve %31.7’sinin diyabet yönünden yüksek/çok yüksek riskli olduğu bulunmuştur. Bireylerin % 22.2’sinin depresyon riskinin olduğu saptanmıştır. Kanser taramalarında; kadınların % 32.1’inin son iki yıl içinde mamografi çektirdiği ve %33.5’inin kendi kendine meme muayenesi (KKMM) uyguladığı ve % 60.3’ünün son beş yıl içinde servikal kanser taraması yaptırdığı bulunmuştur. Tüm katılımcıların % 17.2’sinin İmmünokimyasal Fekal Gizli Kan Testi (FOBT) yaptırdığı saptanmıştır.
Sonuç:
Antalya’da kırsal alanda katılımcıların yaklaşık üçte birinin hipertansiyon ve diyabet yönünden riskli olduğu belirlenmiştir. Kanser tarama oranlarının Türkiye Sağlık İstaistik Yıllığı’nın son yılardaki verileri ile karşılaştırıldığında artış gösterdiği ancak istenilen düzeyde olmadığı görülmüştür. Birinci basamak sağlık kuruluşlarının, kırsal alandaki bireylerin BOH’lardan korunma, tarama ve bu hastalıkları etkin yönetebilmelerine yönelik teşvik edici uygulamalarını arttırmalarına gereksinim vardır.
Anahtar Kelimeler:
Bulaşıcı olmayan hastalıklar; risk faktörleri; kanser taramaları; kırsal alan.