Last modified: 2019-10-02
Abstract
Giriş ve Amaç: Yaşam süresinin uzaması ile birlikte yaşlı sağlığı ve ayrımcılığı halk sağlığı bakış açısı ile değerlendirilmesi gereken önemli bir konudur. Araştırmanın amacı tıp fakültesi klinik öğrencilerinin yaşlı ayrımcılığına ilişkin tutumlarını ve bu tutumların sosyodemografik değişkenler ile ilişkisini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırma İstanbul’da bir devlet üniversitesi tıp fakültesinde Eylül-Ekim 2018’de gerçekleştirilmiştir. Toplam sayısı 520 olan 4, 5 ve 6. sınıf öğrencilerinin 270’ine (%52) ulaşılmıştır. Veriler anket formu ile toplanmıştır. Anket formu bağımsız değişkenleri oluşturan yaş, cinsiyet, sınıf, en uzun süre yaşadığı yer, aile tipi, anne-baba çalışma ve eğitim durumu gibi sosyodemografik özellikleri ve bağımlı değişken olan “Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği”ni (YATÖ) içermektedir. YATÖ, Vefikuluçay tarafından 2008 yılında geliştirilmiştir. Ölçek toplam 23 madde içeren üç alt boyuttan oluşmaktadır; yaşlının yaşamını sınırlama, yaşlıya yönelik olumlu ayrımcılık ve yaşlıya yönelik olumsuz ayrımcılık. Ölçeğin Cronbach alfa değeri 0,80’dir. Ölçekte yer alan olumlu tutum ifadeleri “kesinlikle katılmıyorum”-1, “katılmıyorum”-2, “kararsızım”-3, “katılıyorum”-4 ve “tamamen katılıyorum”-5; olumsuz tutum ifadeleri tam tersi şeklinde puanlandırılmaktadır. Ölçekten alınabilecek puanlar 23-115’dir. Ölçekten alınan puan arttıkça yaşlı ayrımcılığına ilişkin olumlu tutum da artmaktadır. Kategorik değişkenlere ait bulgular sayı (n) ve yüzde (%) olarak verilmiştir. YATÖ ve alt boyutları normal dağılmadığı için ortancaların (medyan, 25.-75. persentil) karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma için etik kurul onayı ve katılımcılardan onam alınmıştır.
Bulgular: Katılımcıların %38,1’i (n=103) 4. sınıf, %33,3’ü (n=90) 5. sınıf, %28,6’sı (n=77) 6. sınıf öğrencisi olup %41,1’i (n=111) erkektir. Tüm katılımcılar YATÖ’den 87 (81-92), erkekler 84 (78-90) ve kadınlar 89 (84-92) puan almıştır. Kadınların YATÖ ve yaşlının yaşamını sınırlama puanı erkeklere göre daha yüksektir (p˂0,05). Kardeşi olanların [29 (27-32)] olumlu ayrımcılık puanı olmayanlara [28 (25-31)] göre daha yüksektir (p˂0,05). Katılımcıların %40,4’ü (n=109) daha önce bir yaşlı ile yaşamış olup olumlu ayrımcılık puanı [30 (28-33)] yaşamayanlara [29 (27-31)] göre daha yüksektir (p˂0,05). Katılımcıların %41,9’u (n=113) ileride ailesi ile birlikte yaşayabileceğini belirtmiş olup YATÖ puanı [88 (82-93)] yaşamak istemeyenlere [86 (80-91)] göre daha yüksektir ayrıca olumlu ayrımcılık puanı da istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha yüksek bulunmuştur (p˂0,05). Katılımcıların YATÖ ve alt ölçek puanları ile yaş, sınıf, en uzun süre yaşadığı yer, kardeş sayısı, aile tipi, anne-baba çalışma ve eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
Sonuç ve Öneriler: Tıp fakültesi klinik öğrencilerinin yaşlılara yönelik olumlu tutuma sahip oldukları gözlenmiştir. Yaşlı sağlığı sosyal ve medikal yönleri ile birlikte ele alınmalı ayrıca tıp fakültesi mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimlerin ana bileşenlerinden biri olmalıdır.