Last modified: 2019-10-03
Abstract
GİRİŞ ve AMAÇ: Tükenmişlik “işi gereği yoğun duygusal taleplere maruz kalan ve sürekli diğer insanlarla yüz yüze çalışmak durumunda olan kişilerde görülen fiziksel bitkinlik, uzun süreli yorgunluk, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının, yapılan işe, hayata ve diğer insanlara karşı olumsuz tutumlarla yansıması ile oluşan bir sendrom olarak tanımlanmaktadır. Sağlık çalışanlarının bu tanımdaki etkenlere sıklıkla maruz kaldığı da bilinen bir durumdur. Sağlık çalışanı olarak hemşire grubunda tükenmişlik durumunun saptanması bu sorunun çözümü için katkıda bulunacak bilgilerin elde edilmesini sağlayabilir. Bu çalışmanın amacı, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapmakta olan hemşirelerin tükenmişlik düzeyini ve tükenmişlik düzeyinin bazı sosyal ve demografik değişkenler ve çalışma koşulları ile ilişkisini incelemektir.
GEREÇ ve YÖNTEM: Kesitsel tipteki bu araştırma Eylül-Ekim 2015 tarihlerinde Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde çalışan 716 hemşirenin 348’ine (katılım %46) kendi kendilerine doldurdukları bir anket uygulanarak yapılmıştır. Çalışmada duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalmanın ölçülmesi için 22 soruluk Maslach Tükenmişlik Envanteri kullanılmış, ayrıca hemşirelerin tükenmişliğini etkileyeceği düşünülen değişkenler olarak; kişisel özellikleri, çalışma koşulları, sosyal ilişkilerinin durumu ve işyerinden memnuniyetleri sorgulanarak kaydedilmiştir. Analizler yapılırken ki kare testi ve çoklu lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kararlaştırılmıştır.
BULGULAR: Çalışmamızda duygusal tükenmişlik puanı 19,66 ± 6,73, duyarsızlaşma puanı 6,45 ± 4,09 ve kişisel başarıda azalma hissi puanı 20,60 ± 4,01 olarak bulunmuştur. Ölçeklerden alınabilecek maksimum puanlar sırasıyla 36 puan, 10 puan ve 16 puandır. Tek değişkenli analizlere göre çok sayıda bağımsız değişkenin tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalmayı artırdığı saptanmıştır. Ancak verilerimizi çok değişkenli analizlerle (lojistik regresyon analizi) tekrar değerlendirdiğimiz zaman sadece bazı değişkenlerin anlamlı olarak modelde kaldığı görülmüştür. Duygusal tükenme için yapılan analizde; işyerinde psikolojik basıya maruz kalanlar (OR=3,47), işyerinden memnun olmayanlar (OR=3,32), mesleği ile ilgili gelişmeleri takip edemeyenler (OR=3,16), acil servis/ameliyathane gibi yerlerde çalışanlar (OR=2,84) ve kendi isteği dışında ek mesai yapanlarda (OR=1,85) tükenmişliğin daha fazla olduğu anlaşılmıştır. Duyarsızlaşma için yapılan çoklu analizde; kişini bekar olması (OR= 16,76), evli olması (OR=7,78), cinsiyetinin erkek olması (OR=4,06), mesleği ile ilgili gelişmeleri takip edememesi (OR=2,72), işyerinden memnuniyetsizlik (OR=2,66) ve işyerinde psikolojik baskıya maruz kalmanın (OR=2,21) duyarsızlaşma ile ilişki olduğu anlaşılmıştır. Kişisel başarı hissinde azalma duygusu için yapılan analizde ise; yaşı 29’dan küçük olanlarda (OR=4,54), mesleği ile ilgili gelişmeleri takip edemeyenlerde (OR=3,13), kadın cinsiyette (OR=3,08) ve hastalarla ilişkileri olumsuz olanlarda (OR=2,20) kişisel başarı hissinin daha kötü olduğu saptanmıştır.
SONUÇ ve ÖNERİLER: Hemşirelerde duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalma önemli bir sorundur. Sorunun azaltılması için bütüncül önlemler yanında özellikle çalışmada tükenmişlikle ilişkili olduğu saptanmış faktörlerin azaltılması yararlı olabilir. Aynı zamanda tükenmişlikle ilişkili faktörlere sahip olan çalışanlar tükenmişliğe uğrama olasılığı yönünden risk grubu olarak değerlendirilmelidir.
Anahtar kelimeler: Sağlık çalışanları, hemşireler, tükenmişlik, duyarsızlaşma, kişisel başarı hissinde azalma