3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
DEMANSTA SANAL GERÇEKLİK EĞİTİMİNİN YÜRÜYÜŞÜN ZAMAN MESAFE KARAKTERİSTİKLERİNE ETKİSİ: PİLOT ÇALIŞMA
Sevilay Seda Baş, Bahar Anaforoğlu Külünkoğlu

Last modified: 2019-10-08

Abstract


Giriş ve Amaç:  Yaşlı popülasyonda bakım ihtiyacının fazla olduğu ve sağlık sistemini önemli ölçüde etkileyen kronik hastalıklarından birisi olan demansta yürüyüş bozuklukları yaygındır. Demanslı bireylerde yürüyüşün hız, kadans, adım uzunluğu gibi karakteristiklerinde azalmalar görülmekte ve sonuçta düşme, immobilite, fonksiyonel bağımsızlığın azalması gibi problemler ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, demanslı bireylerde sanal gerçeklik eğitiminin yürüyüşün zaman mesafe karakteristiklerine olan etkisini incelemektir.

Gereç ve Yöntem: Deneysel bir araştırma olarak tasarlanan çalışma için Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Etik Kurulu’ndan izin (2019-65) alındı. Ankara’da bulunan özel huzurevleri, evren olarak kabul edildi. Çalışmanın gerçekleştirilmesi için gerekli izinleri sağlayan 3 huzurevi ve bu huzurevlerinde kalıp çalışmaya gönüllü olan demanslı bireyler, örneklemi oluşturdu. Çalışmaya 65 yaş üzeri, Mini Mental Durum Ölçeğine göre 18-23 arası puan almış ve bir huzurevinde kalmakta olan 15 demanslı birey dahil edildi. Çalışmaya katılan bireyler iki gruba ayrılarak 6 hafta boyunca haftada 2 defa, 1.gruba gövde-alt ekstremite kuvvetlendirme, koordinasyon, denge ve yürüyüş egzersizlerini içeren egzersiz eğitimi ile Microsoft Xbox 360™ oyun konsolu ve Microsoft Kinect™ sensörü ile sanal gerçeklik eğitimi; 2.gruba ise sadece egzersiz eğitimi verildi. Hareketi algılayan sensör olan Kinect™, Xbox oyunlarının yönlendirilmesini sağlamaktadır.Bireylerin yürüyüşlerinin zaman mesafe karakteristikleri, BTS-G Walk yürüyüş analizi cihazı ile değerlendirildi.Kablosuz bir sensör olan BTS-G Walk, lumbal 4-5 intervertebral aralığa yerleştirilmekte ve hareketi algılamaktadır.İki grup arasındaki fark,“paired samples test” ile incelendi.

Bulgular: Çalışmaya 1.grupta %50’si yüksek öğrenim almış, %37,5’i yürüme yardımcısı kullanan 6 kadın 2 erkek; 2.grupta ise %42,6’sı yüksek öğrenim almış, %28,6’sı yürüme yardımcısı kullanan 5 kadın 2 erkek katılımcı dahil edildi. Dahil edilen bireylerin kontrol değişkeni olarak kabul edilen yaş, kognitif durum ve vücut kütle indeksinin gruplara göre dağılımı 1.grup için 81,88±6,79 yıl, 20,75±1,83 puan ve 25,02±3,3 6kg/m2; 2.grup için 81,86±7,71 yıl, 20±2,23 puan ve  25,85±2,96 kg/m2 olarak bulundu. Eğitim sonrası, 1.gruptaki bireylerin yürüyüş parametrelerinden yalnızca hız ve kadanslarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanırken (p˂0,05); 2.grubun yürüyüş parametrelerinde eğitim sonrası anlamlı bir farklılık bulunmadı(p˃0.05).

Sonuç ve Öneriler:  Çalışmanın sonucunda, 1.grupta yer alan bireylerin yürürüş zaman-mesafe karakteristiklerinde çeşitli derecelerde iyileşmeler görülürken; 2.grupta yer alan bireylerde benzer iyileşmelere rastlanmamıştır. Demanslı bireylerde yürüyüş bozukluklarının rehabilitasyonunda sanal gerçeklik eğitiminin kullanılması; sanal gerçekliğin eğlenceli ve ulaşılabilir olmasının yanı sıra tedavi katılımını ve etkinliğini artırması sebebiyle efektif bir yöntem olabilir. Ancak, çalışmamızın demanslı bireylerde sanal gerçeklik eğitiminin yürüyüşe olan etkisini inceleyen birkaç çalışmadan biri olması sebebiyle, daha kapsamlı ve geniş popülasyonlara ulaşan incelemelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Demans, Sanal Gerçeklik, Yürüyüş