3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
SON TRİMESTERDEKİ GEBE VE LOHUSALARIN FİZİKSEL AKTİVİTE VE BESLENMELERİNİN BEBEK DOĞUM KİLOSUNA ETKİSİ
nilay eryiğit şahin, Prof.Dr.Dilsad Save

Last modified: 2019-09-25

Abstract


Giriş ve Amaç: Obezite yaşamı olumsuz etkileyen, yaşam süresini kısaltan, sağlık problemlerine yol açan vücut yağlarının aşırı artmasıyla karakterize tıbbi bir durumdur. Bu çalışmada gebeliğin son üç ayında anne adayının fiziksel aktivitesi ve beslenme durumunun gebelik seyrine ve bebek doğum ağırlığına etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Araştırma ileriye dönük kohort olarak planlanmıştır,Pendik’te dört aile sağlığı merkezine başvuran 20 hafta ve üzerindeki gebeler ve lohusalar dahil edilmiştir. Tarafımızdan düzenlenen 14 soruluk demografik bilgi formu, 21 soruluk gebelikte beslenme durumu, 4 soruluk fiziksel aktivite formu ve Gebelik Fiziksel Aktivite Anketi (PPAQ) formu kullanılmıştır. Toplam 252 başvuru olup bunlardan 7’si kardiorespiratuar hastalık,kronik böbrek veya iltihaplı eklem hastalıkları veya günlük fiziksel aktiviteyi sınırlayan uzun ve/veya tekrarlayan kas iskelet sistemi problemleri gibi kronik hastalığı olduğundan çalışma dışı bırakılmıştır. Araştırma 245 kişi ile tamamlanmıştır. Araştırma için Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik araştırmalar Etik Kurulu’ndan ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünden izin alınmıştır.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 245 katılımcının ortalama yaşı 28,1±5,9 olarak saptandı. Gebeler ortalama olarak 31,5±4,7. haftada çalışmaya dahil edildi ve katılımcıların gebelik öncesi ortalama kilosu 67,1±56,6kg idi. Gebelik öncesi kilolarına göre hesaplanan vücut kitle endeksi değerlerine göre katılımcıların %57,3’ü normal kilo grubunda iken 24(%11) gebe ise obez olarak değerlendirilmiştir. Hastaların son trimesterda ölçülen kiloları ile gebelik öncesi kiloları karşılaştırıldığında ortalama kilo alımının 12,9±5,7 kg olduğu gözlendi. Çalışmaya alınan gebelerin PAP-Q anketinden faydalanılarak hesaplanan MET değerleri ele alındığında ortalama toplam fiziksel aktivite skoru 211,05±108,20 olarak ölçüldü. Fiziksel aktivite alt tiplerine göre gebelerin en yüksek fiziksel aktiviteyi ev işleri yaparak gerçekleştirdikleri gözlendi (137,10±83,55) Doğum şekli ile ortalama fiziksel aktivite skorları karşılaştırıldığında Hafif yoğunluklu fiziksel aktivite ve mesleki fiziksel aktivite skorlarının sezaryen yapılan hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu saptandı. (p 0,028–0,019) Bebek boyu, kilosu ve baş çevresi gibi bebek doğum parametreleri ile toplam MET değeri ve MET değeri sınıfları arasında istatistiksel anlamlı bir korelasyon saptanmadı.

Sonuç: Bu çalışma gebelikte fiziksel aktivite ve beslenmenin bebek doğum ağırlığına etkisini araştıran ilk çalışmadır. Çalışmamızda gebelik döneminde şiddetli fiziksel aktivitenin SGA ile ilişkili olabileceği, buna karşılık toplam fiziksel aktivite değeri yüksek olan gebelerde ise LGA ile doğum oranı daha düşük saptanmıştır. Araştırmanın sonuçlarının, gebelerde gebelik boyunca beslenme, fiziksel aktivite seviyesine etki eden faktörlere ve fiziksel aktivitenin anne ve bebek üzerine etkilerine yönelik ileriki araştırma ve egzersiz protokollerine ışık tutabileceği düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Gebelik, Beslenme, Fiziksel Aktivite, PAPQ, Doğum bilgisi