Last modified: 2019-10-04
Abstract
Giriş ve Amaç
Tükenmişlik, özellikle insanlarla yoğun iletişim gerektiren mesleklerde çalışanlarda görülen, mesleğin doğası gereği yaşanan stresle başa çıkamama sonucunda gözlenen fizyolojik ve duygusal alanlarda hissedilen bir durumdur. Günümüzde kadınlar, ekonomik zorunluluklardan ve yaşam standartlarını yükseltmek, toplumda itibar kazanmak, çevre edinmek gibi nedenlerden dolayı çalışma hayatına katılmaktadır. Değişen aile ve iş yapısının görüldüğü günümüzde kadınların duyumsadığı tükenmişlik hissi hayatlarına olumsuz yansımaktadır. Araştırmamızda; çalışan kadınların sosyo-demografik özelliklerinin, iş ve aile hayatında karşılaştıkları sorunların tükenmişlik durumlarıyla ilişkisinin ortaya konulması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem
Çalışma kesitsel türde tasarlanmış olup yerel etik kurul izni alınmıştır. Araştırma Temmuz 2019 tarihinde K….. ili, M…… ilçesindeki 5 ASM’ye başvuran ve orada çalışmakta olan, araştırmaya katılmayı kabul eden 18 yaş ve üzeri 305 çalışan kadınla yürütülmüştür. Literatür taranarak 3 bölümden oluşan bir veri toplama formu geliştirilip yüz-yüze görüşme yöntemiyle uygulanmıştır. Veri toplama formunda katılımcıların sosyo-demografik özellikleri, çalışma durumları ile ilgili özellikleri ve Maslach Tükenmişlik Envanteri (MTE) yer almaktadır. Envanterde tükenmişlik duygusal tükenmişlik (DT), kişisel başarı (KB) ve duyarsızlaşma (D) boyutlarında değerlendirilmektedir. Ölçekten alınan puanlara göre tükenmişlik düzeyi “çok az tükenmiş”(0,00-0,79), “az tükenmiş”(0,80-1,59), “orta düzeyde tükenmiş”(1,60-2,39), “çoğunlukla tükenmiş”(2,40-3,19), “çok fazla tükenmiş”(3,20-4,00) olarak sınıflandırılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 16 paket programı kullanılmıştır. Verilerin özetlenmesinde ortalama± standart sapma, ortanca(1.çeyreklik-3.çeyreklik), sayı ve yüzdelikler kullanılmıştır. Değişkenlerin ölçek puanıyla ilişkisi Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis testi ile değerlendirilip, p’nin 0,05’ten küçük olduğu durumlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular
Katılımcıların yaş ortalaması 35,04±9,63, %62,3’ü evli, %76,1’i üniversite mezunu, %74,4’ü çekirdek aileye sahip, %51,5’inin geliri giderine eşit ve %55,7’si çocuk sahibiydi. Katılımcıların %24,6’sı eğitimci, %16,2’si yardımcı sağlık personeli, %12,1’i doktor/diş hekimiydi ve %56,4’ü mesleklerini kendi istekleriyle seçmişlerdi. Çalışmaya başlama yaş ortalaması 24,4±4,7, çalışma süresi ortancası 7 (3-15) yıldı. Katılımcıların %61,0’ı kamu kurumunda, %75,4’ü mesai usulü, %55,1’i kadrolu olarak, % 61,0’ı memur pozisyonunda çalıştığını ve %41,3’ü çalışmaya emekli olana kadar devam edeceklerini belirttiler. Ölçekten alınan puan ortancaları; KB alt boyutu:1,50 (1,12-1,87 ), DT alt boyutu:1,66 (1,11-2,22), D alt boyutu:1,00 (0,40-1,60), toplam:1,40 (1,02-1,88) olarak hesaplandı. Mesleklerini isteyerek seçenlerin ve emekli olana kadar mesleklerine devam etmek isteyenlerin toplam tükenmişlik puanları daha düşük (p<0,05); doktorların, bekarların, yalnız yaşayanların, geliri giderinden düşük olanların, çocuk sahibi olmayanların, evde iş paylaşımı olmayanların, geçici işlerde çalışanların, memurların ve nöbet usulü çalışanların ölçeğin en az bir alt boyutundaki tükenmişlik puanları daha yüksek (p<0,05) olarak bulundu.
Sonuç ve Öneriler
Araştırmamıza katılan çalışan kadınlarda tükenmişlik düzeyini duygusal tükenmişlik boyutunda “orta düzeyde tükenmiş”, diğer boyutlarda ve toplamda “az tükenmiş” olarak saptadık. Tükenmişlikle ilişkisini saptadığımız faktörlerin olumlu hale getirilmesi için gerekli toplumsal çaba gösterilmelidir.
Anahtar Sözcük
Çalışan Kadın,Tükenmişlik, Ölçek