Last modified: 2019-09-23
Abstract
Giriş ve Amaç: Günümüzde giderek popülerlik kazanan ‘Geleneksel’ ve ‘Tamamlayıcı’ tıp (GTT) uygulamalarının bilimselliği tartışmalıdır. Bu çalışma, ülkemizde yasallaştırılan GTT yöntemlerinin etkililik ve güvenliliği üzerine yeterli düzeyde kanıt olup olmadığını araştırmayı amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem: Cochrane Sistematik Derleme Veritabanı’nda 27 Aralık 2018-12 Şubat 2019 tarihleri arasında, tüm uygulamaları temsil eden anahtar kelimeler ile bir arama stratejisi oluşturularak sistematik literatür taraması yapılmıştır. Fitoterapi çalışma kapsamına alınmamıştır. Toplamda 490 çalışmaya ulaşılmış, özetleri değerlendirildikten sonra 275 araştırma çalışma dışı bırakılmıştır. Hayvan ve/veya insan çalışmalarından oluşan, müdahale gruplarında literatürdeki GTT uygulamalarından bir veya birden fazlasını içermekte olan, kontrol olarak plasebo, ilaç veya başka bir GTT uygulamasını değerlendiren, bütün sistematik derlemeler meta-analiz koşulu aranmadan dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil araştırmaların ulaştığı kanıtların niteliği Cochrane GRADE yaklaşımı kullanılarak kayıt altına alınmıştır. Bu yaklaşım ile kanıt düzeyleri, dahil edilen araştırmaların tipi, araştırma tasarımındaki kısıtlılıklar ve bias olasılıkları gibi etmenler değerlendirilerek belirlenmektedir. Her uygulama için kanıtlar ‘yüksek/orta/düşük kalite’ biçiminde sınıflandırılmıştır.
Bulgular: Akupunktur ile ilgili çalışmalardan; çeşitli endikasyonlarda etkililiğe yönelik 13 düşük, dört orta düzeyde kaliteye sahip kanıt elde edilirken, 13 çalışmada etkililiğinin bulunmadığı gösterilmiştir. Ayrıca güvenliliğe dair altı adet düşük kalite ve bir adet orta kalite kanıt mevcuttur. Apiterapinin bazı endikasyonlardaki etkililiğine dair üç düşük, iki orta ve bir adet yüksek düzeyde kaliteli kanıtlara ulaşılmış, beş çalışmada etkililiğinin bulunmadığı gösterilmiştir. Güvenliliğine yönelik kesin kanıtlar bulunamamakta; arı venom tedavisi alan hastaların %14.2’sinde sistemik yan etkiler görüldüğü bildirilmektedir. Apiterapi ile ilgili yüksek kalite düzeyine sahip çıktı, balın yanık yaralarının iyileşmesini hızlandırdığına dairdir. Hipnoterapinin bazı endikasyonlarda etkili olabileceğini gösteren dört düşük kaliteli kanıta ulaşılmış, iki çalışmada etkili olmadığı gösterilmiştir. Homeopatinin etkililiğine dair var olan tek kanıt düşük niteliklidir ve Molluskum Kontagiozum’da plaseboya karşı üstünlüğünü göstermektedir. Güvenliliğine ilişkin yine bir adet düşük düzeyde kanıt bulunmaktadır. Buna karşılık Homeopatinin etkili olmadığını gösteren dört çalışmaya ulaşılmıştır. Kayropraksinin etkililiğine yönelik iki düşük kaliteli kanıta ulaşılırken; Osteopati için bir düşük, bir orta düzeyde kanıta ulaşılmıştır. Sülük, larva, Ozon tedavisi, Refleksoloji ve Proloterapi’nin etkili olabileceğini bildiren birer çalışma mevcut iken kanıt kalite düzeyleri belirsizdir. Bu uygulamaların güvenliliğine dair kanıtlara ulaşılamamıştır. Refleksolojinin etkili olmadığını gösteren bir çalışma mevcuttur. Kupa tedavisi için sadece iki çalışmaya ulaşılmıştır ve ikisi de etkili olmadığını bildirmektedir. Ek olarak, bir çalışmada ıslak kupa tedavisinin bazı istenmeyen etkilerinin olabileceğine dair uyarıda bulunulmuştur. Müzik terapisinin etkililiğine yönelik 13 düşük ve üç orta düzeyde kaliteli kanıtlara ulaşılmış, bir çalışmada ise etkili olmadığı bildirilmiştir. Mezoterapi hakkında herhangi bir çalışmaya ulaşılamamıştır.
Sonuç ve Öneriler: Çalışmaya dahil edilen geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının etkililiğine ilişkin tek yüksek nitelikli kanıt, balın yanık yaralarının iyileşmesini hızlandırdığına ilişkindir; ancak apiterapinin güvenliliğine dair yeterli kanıt yoktur. Diğer yöntemlerin etkililik ve güvenliliğini gösteren yeterli düzeyde yüksek kaliteli kanıt bulunmamaktadır. Bu yöntemlerin uygulanabilmesi için daha fazla sayıda yüksek kaliteli kanıta ihtiyaç vardır.
Anahtar Sözcükler: Geleneksel Tıp, Tamamlayıcı Tıp, Sistematik Derleme