3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ’NDE GÖREVLİ AKADEMİSYENLERDE SOSYAL FOBİ DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI
Prof. Dr. Levent Özdemir, Nagehan Ekici Koşaroğlu, Arş. Gör. Dr. Asena İlbilge ALYILMAZ, Arş. Gör. Dr. Tuğçe BAYAZİT, Arş. Gör. Dr. Gamze GÜNDOĞDU, Uzm. Dr. Esma KILIÇ, Prof. Dr. Haldun SÜMER

Last modified: 2019-10-09

Abstract


GİRİŞ ve AMAÇ

Sosyal fobi; kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Çalışma hayatında başarısızlığa, majör depresyona ve hatta intihara neden olabilen bir halk sağlığı sorunudur. Çalışmanın amacı, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'ndeki akademisyenlerde sosyal fobinin sıklığı ve ilgili faktörlerin araştırılmasıdır.

GEREÇ ve YÖNTEM

Kesitsel tipte çalışma 2017 yılında, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde 1605 akademik personelden basit rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen 216 kişide yapılmıştır.  Anket sosyo-demografik özellikler, sosyal fobiyle ilgili değişkenler ve Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği’nden oluşmaktadır.

BULGULAR

Akademisyenlerin, 72'si kadın (%41.4), 102'si erkek (%58.6) ve ortalama yaş 42.86±11.12’dir. Akademisyenlerin 46’sı (%26.4) profesör, 24'ü (%13.8) doçent, 49'u (%28.2) doktor öğretim üyesi, 46'sı (%26.4) araştırma görevlisidir. Katılımcıların 52’si (%31.0) tıp, 30'u (%17.9) mühendislik ve % 32'si (%19.0) fen fakültesinde görevli ve 138'i (%79.3) evlidir.

Akademisyenlerin, %2.5'i bir toplantıda hazır olmadan konuşmaları durumunda ciddi bir endişe duyduklarını belirtmiştir. Romantik veya cinsel bir ilişki kurmak amacıyla birisiyle tanışmak olgusu akademisyenlerin %10.7'sine göre kaygı nedenidir. Seyirci önünde hareket, gösteri veya konuşma %7.7'sinde endişe yaratmaktadır.

Sosyal fobi sıklığı kadınlarda %8.7, erkeklerde %9.1’dir.  Sosyal fobi tıp fakültesine mensup akademisyenler arasında en sık görülürken, sağlık bilimleri fakültesinde sosyal fobisi olan birey saptanmamıştır. Profesörlerin anksiyete (36.14±7.87) ve kaçınma (34.0±6.90) puanları diğer akademik personele göre daha düşük iken, araştırma görevlilerinde anksiyete (40.30±12.15) ve kaçınma (38.12±12.34) puanları daha yüksek olarak tespit edilmiştir. 30 yaşın altındaki ve 60 yaşın üzerindekilerde ortalama kaçınma puanı diğer gruplardan daha yüksektir.

Anksiyete ve kaçınma puanları çocuklukta ikiden fazla yakın arkadaş sahibi olanlarda anlamlı olarak daha düşüktür. Anksiyete (32.83±6.80) ve kaçınma (31.70±5.78) puanı belgesel kanallarının takipçilerinde anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur.

Anksiyete skoru kronik hastalığı olan hastalarda 42.65±12.82, kronik hastalığı olmayan hastalarda 37.50±9.96 olarak bulunmuştur. Çocukluklarında ailelerinin sosyoekonomik durumunu iyi olarak değerlendirenlerin anksiyete ve kaçınma puanları daha düşüktür. Çocukken öğretmenleri tarafından şiddet gören akademisyenlerin anksiyete ve kaçınma puan ortalamaları 38.06±9.70 ve 35.0±8.93 iken, bu ortalamalar şiddet görmeyenlerde 39.00±11.53 ve 35.52±9.22 olarak tespit edilmiştir.

SONUÇ ve ÖNERİLER

Sosyal fobinin kökenleri kişinin çocukluk döneminde aile ve okulda alınan eğitime dayanmaktadır. Sağlıklı bir toplum, kendini topluluk önünde kaygı duymadan özgürce ifade edebilen bireylerin varlığıyla mümkün olacaktır. Donanımlı birçok birey sosyal fobi nedeniyle arka planda kalmaktadır. Aile ve okuldan başlayarak bu sorunla mücadele için çalışma yapılması ve sosyal fobiye sahip bireylerin de tedavisi için çaba harcanması çok önemlidir.

ANAHTAR KELİMELER: Sosyal Fobi, Akademisyen, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi.