Last modified: 2019-09-30
Abstract
Giriş
Teknolojik dönüşüm, finansal liberalleşme, küresel rekabet iş dünyasında ve çalışanların yaşamında giderek artan oranda önem kazanmaktadır.Bu köklü değişimler sonucunda çalışanların iş yükleri artmakta, iş kontrolleri ve karar verme süreçlerine katılımları azalmaktadır.Çalışma yaşamı ve mental sağlık ilişkisini inceleyen çalışmalarda çalışanların büyük oranda stres ve ilişkili faktörlere maruz kaldığı bilinmesine rağmen bildirilen işle ilişkili mental sağlık sorunları yok denecek kadar azdır.Bu çalışma işle ilişkili mental hastalıklar için örnek ve farkındalık oluşturması; bu konuda tartışma amacı ile hazırlanmıştır.
Yöntem
Çalışma DEÜTF İş ve Meslek Hastalıkları polikliniğine 2014-2019 yılları arasında başvuran ve depresyon (ICD:F32), anksiyete(ICD:F41), uyum bozukluğu(ICD:F43), post-travmatik stres bozukluğu(PTSB) tanısı alan toplam 24 olgu dosyası değerlendirilerek hazırlanan olgu serisidir.Bunlardan işin şiddetlendirdiği ve mesleksel olan toplamda 10 olgu incelenmiştir. Yakınmaların işe girdikten sonra ortaya çıkması ve daha önce psikiyatrik hastalık tanısı olmaması, ayrıca çalışma yaşamında iş yükünün, yoğunluğunun, performans kaygısının artması gibi psikososyal risklerin ortaya çıkmasıyla yakınmaların başlaması gibi özellikler mesleksel hastalık tanısı koymada dikkate alınmıştır.Değişkenler yaş, cinsiyet, sigara öyküsü(paket/yıl), yakınmalarının başlangıç süresi (çalışmaya başladıktan kaç yıl sonra), özgeçmiş (bilinen psikiyatrik hastalık tanısı varlığı), çalışma yaşamı ile ilişkili; son işinde çalışma süresi(yıl), toplam çalışma süresi(yıl), çalıştığı sektör, mesleği (açık uçlu olarak alındı), çalıştığı sırada maruz kaldığı psikososyal riskler (psikososyal riske ve şiddete maruz kalım varlığı) dir.
Bulgular
Olguların tanımlayıcı özellikleri Tablo 1(supplementary file kısmında mevcut)’de verilmiştir.Olgularda en sık saptanan psikososyal riskler fazla çalışma süresi(n=5,%50), katı performans sistemleri(n=5,%50), katı ve esnek olmayan çalışma ve izin süreleri(n=4,%40) olarak saptandı. En sık depresyon(n=5, %50), ardından anksiyete(n=2, %20) tanısı kondu.Bu olguların 5’i mesleksel, 5’i işin şiddetlendirdiği olarak tanı almıştır.
Sonuç ve Öneriler
Mental hastalıkların mesleksel nedensellik ilişkisini koymak oldukça güçtür; meslek hastalıkları uzmanının olguyu, iş yerini ve iş koşullarını ayrıntılı değerlendirmesini ve psikiyatristle iş birliği içerisinde olmasını gerektiren zor bir süreçtir.Bu nedenle bildirilen meslek hastalıkları içinde çok az yer almaktadır.Bunun için bu hastalıkların meslek hastalıkları listelerinde yer almaları gerekmektedir.Tanı kriterleri belirlenerek kılavuzlar yayımlanmalıdır. Mental hastalıklarda ve birçok meslek hastalığında etken sonuç ilişkisinin gösterilmesine dayalı şart teorisinden uzaklaşmalı ve bu tür hastalıklarda çoklu etkene maruz kalımların olduğu göz önünde tutularak tanı sürecinde algoritmalar geliştirilmelidir.
Anahtar kelimeler: mental hastalık, meslek hastalığı, psikososyal risk