3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
SİLİVRİ’DEKİ ORTAOKUL ÇOCUKLARINDA SOSYAL ANKSİYETE DÜZEYİ: KESİTSEL BİR ÇALIŞMA
Hazal Cansu Acar, Özden Aksu Sayman, Beril Kara, Gülnaz Çığ, Barış İnan, Betül Kayraklı Yüce, Pınar Algedik, Suphi Vehid, Ethem Erginöz

Last modified: 2019-10-09

Abstract


Giriş ve Amaç: Çocuklardaki ruhsal bozukluklar yaygınlığı, başlangıç yaşının erken oluşu, geniş çevreyi (çocuk, ebeveynler, toplum) etkilemesi nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu ruhsal bozukluklar, erişkin yaştaki ruhsal bozuklukların temelini oluşturup, kendisine/çevresine zarar verme, madde kullanımı gibi durumlara yol açabilir, bireye ve topluma ciddi maliyet oluşturabilir.

Anksiyete bozuklukları çocuklardaki ruhsal bozuklukların en yaygın görülenlerindendir. Sosyal anksiyete, sosyal ve akademik işlevsellikte önemli ölçüde azalmaya neden olan bir kaygı bozukluğudur. Kronik bozukluklara ilerleyebilmesi, erişkin yaştaki sosyal anksiyete bozukluğunun temelini oluşturabilmesi nedeniyle ciddi bir durumdur.

Bu çalışma, Silivri’deki ortaokul çocuklarında sosyal anksiyete düzeyinin belirlenmesi ve etkileyen demografik faktörlerin değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Gereç ve Yöntem: Kesitsel bir çalışmadır. Çalışmanın evrenini Silivri ilçesinde eğitim alan 9104 ortaokul  öğrencisi oluşturmaktadır. Kentsel ve kırsal olarak iki tabakalı yapılan örneklem hesaplamasıyla (çocuklarda görülen sosyal anksiyete puan ortalaması: 42.27, %95GA, S:2, 2 tabaka ) 1747 öğrenciye ulaşılması hedeflendi. Evrenden rastgele seçilen üçü kentsel ikisi kırsal olmak üzere 5 okuldaki 1525 öğrenciye (hedeflenen örneklemin %87’si) Çocuklar İçin Sosyal Anksiyete Ölçeği uygulandı. 5’li likert tipindeki ölçekte değerlendirme öğrencilerin toplam puanları üzerinden gerçekleştirildi. Sürekli değişkenlerin incelenmesinde Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis testleri kullanıldı.

Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerden 756’sı (%50,4) kız, 743’ü (%49,6) erkekti. Çocuklar 9-16 yaş aralığındaydı ve yaş ortalaması 12,5’ti. 1525 öğrencinin ortalama puanı 43.15±12.94’tü. Sosyal anksiyete puanı (SAP) kız öğrencilerde daha fazlaydı (p<0,001). İlk çocuk olmak ile daha küçük kardeş olmak arasında sosyal anksiyete yönünden anlamlı fark bulunmadı (p=0.664). Sahip olunan kardeş sayısı sosyal anksiyete üzerinde anlamlı etkiye sahip değildi (p=0.396). SAP sınıflar arasında farklı bulunsa da (p=0.04) sınıflar ikili olarak karşılaştırıldığında fark ortaya çıkmadı. Kentsel okullarda eğitim görenlerle kırsal okullarda eğitim görenler arasında anlamlı fark yoktu (p=0.347). Ebeveynlerinden en az biri lise ve üstü eğitim görmüş öğrencilerde SAP daha azdı (p<0.001).

Sonuç ve Öneriler: Çalışmamızda öğrencilerdeki sosyal anksiyete düzeyinin cinsiyete göre farklılık gösterdiği, kız öğrencilerde sosyal anksiyetenin daha yüksek olduğu görüldü. Ebeveynlerin eğitim durumlarına bakıldığında en az bir ebeveyni lise ve üstü eğitim görmüş öğrencilerde sosyal anksiyete düzeyinin daha düşük olduğu bulundu. Kentsel veya kırsal okulda eğitim görmek, tek veya ilk çocuk olup olmamak, eğitim görülen sınıf gibi incelenen diğer faktörlerde sosyal anksiyete düzeyi açısından fark bulunmadı.

Kız ve erkek çocuklarının yetiştirilme tarzlarından kaynaklanabilecek bu farkın önlenebilmesi için ebeveynler sosyal anksiyete hakkında bilgilendirilebilir ve kız çocuklarının spor faaliyetleri gibi sosyal aktivitelere yönlenmesi teşvik edilebilir. Ayrıca toplumun eğitim düzeyini artırıcı çalışmalar yapılarak çocuklardaki sosyal anksiyete düzeyi azaltılabilir.

 

Anahtar sözcükler: Sosyal anksiyete, Öğrenci, Silivri