Last modified: 2019-10-15
Abstract
Giriş ve Amaç: Nükleer enerji ve nükleer enerji santralleri tüm dünyada farklı yönleriyle pek çok tartışma getirmektedir. Bu çalışmada sağlık çalışanlarının konunun çeşitli boyutlarıyla ilgisinin ele alınması çerçevesinde bir tıp fakültesindeki Dönem 6 öğrencilerinin nükleer enerji ve nükleer santraller konusundaki görüşlerinin, bilgi düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Araştırma tanımlayıcı türde bir araştırmadır. Araştırmanın verileri 12-16 Kasım 2018 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırma kapsamında Fakülte’de 2018-2019 eğitim öğretim döneminde Dönem 6 öğrencisi olan toplam 450 öğrencinin 353’üne ulaşılmıştır (Evrenin %78,44’ü). Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan üç bölümden oluşan bir anket formu ile gözlem altında toplanmıştır. Bu bölümlerde sosyodemografik özellikleri, bilgi düzeyini ve kaynaklarını, çevre kuruluşlarına üyeliği tanımlayan 14 soru, nükleer enerji ve santralleri hakkında bilgi düzeyini saptamayı amaçlayan bir soru(19 alt madde içermekte) ve katılımcıların konuyla ilgili görüşlerini değerlendiren bir soru(21 alt madde içermekte) bulunmaktadır. Verilerin analizinde SPSS versiyon 23.0 paket programı kullanılmıştır. Analizlerde normal dağılıma uymayan sürekli verilerin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi, kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Araştırma için Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu’ndan izin alınmıştır.
Bulgular: Katılımcıların %55’i kadındır. Araştırmaya katılan 353 kişinin %48,4’ü nükleer enerji hakkında bilgi düzeyinin yetersiz olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların %31,2’si Türkiye’de nükleer enerji santrallerinin kurulmasının kendisini endişelendirdiğini, %42,2’si ise kısmen endişelendirdiğini belirtmiştir. Nükleer enerji konusunda yararlanılan bilgi kaynakları arasında en yüksek yararlanılan üç bilgi kaynağı televizyon (%35,4), sosyal medya (%21,0) ve tıp eğitimi (%18,1)’dir. Bilgi soruları arasından en fazla bilinen soru %93,5 ile ‘’Her organın radyasyondan etkilenme düzeyi aynıdır’’ önermesi, en az bilinen %15,3 ile ‘’Nükleer atıklar geri dönüştürülebilir’’ önermesi olmuştur. Nükleer santraller hakkında endişe durumları cinsiyete göre karşılaştırıldığında; kadınların erkeklerden daha fazla endişe duyduğu saptanmıştır (sırasıyla %89,8 ve %63,0; p<0,001). Bilgi edinme gereksinimi cinsiyete göre değerlendirildiğinde kadınların erkeklerden daha fazla bilgi edinme gereksinimi duyduğu saptanmıştır (sırasıyla % 93,5 ve %82,7; p=0,003). Nükleer santrallerle ilgili endişeleri olanlar olmayanlara göre ülkemizde nükleer santral kurulmasını daha fazla gerekli görmektedir (sırasıyla %84,0 ve %50,7; p<0,001).
Sonuç ve Öneriler: Katılımcıların yarıya yakını nükleer enerji konusunda bilgi düzeyini yetersiz bulmaktadır. Halk Sağlığı stajı kapsamında ve müfredatta değişiklikler bilgi düzeyi ve farkındalığın artırılması açısından önem taşımaktadır. Araştırma sonucunda nükleer santral kurulması konusunda endişe nedenleri daha derin irdelenmesi gerektiği görülmüş, daha fazla çalışma ihtiyacı olduğu saptanmıştır. Türkiye yakın dönemde ilk nükleer santral deneyimini yaşamaya hazırlanmakta olduğu düşünüldüğünde hekimlerin bu konudaki bilgi ve görüşlerinin değerlendirilmesi önem taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Nükleer enerji, Nükleer santral, İyonize radyasyon