Last modified: 2019-10-04
Abstract
Giriş ve Amaç: Gebelik ve doğum, tüm kadınlar için önemli bir yaşam olayıdır. ‘Tokofobi’ olarak da bilinen doğum korkusu, kadınlar için çocukluktan yaşlılığa kadar önemsenmeyecek düzeyden şiddetli doğum korkusuna kadar değişen psikolojik bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Kadının günlük işleyişini de etkileyen doğum korkusu ağır bir tokofobi biçimidir ve patolojik korku olarak adlandırılır. Gebeliğin ilk trimesterinden son trimesterine kadar farklı psikolojik değişikler yaşanır. Doğum korkusunun oluşmasında birçok faktör rol oynayabilir. Çok sayıda sınıflandırma şekli olmasına rağmen yaygın olarak biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenler şeklinde sınıflandırılabilir. Biz bu çalışmada psikiyatri servisimizde doğum korkusu nedeniyle yatarak tedavi gören gebe olguyu literatür bulguları ışığında sunmayı amaçladık.
Olgu sunumu: Bayan A, 31 yaşında, evli, ev hanımı, üç çocuk annesi, ilkokul mezunu, ailesiyle birlikte Artvin’de yaşıyor. Otuz dört haftalık gebe olan hasta, eşiyle birlikte ayaktan tedavi birimimize keyifsizlik, moralsizlik, uykusuzluk ve doğum korkusu yakınmaları ile başvurmuş, aynı gün psikiyatri servisimize kabul edilmiştir. Hasta yakınmalarını ‘ İki ay önce idrarımı yaparken bebeğin geleceğinden ve doğum yapacağımdan çok korktum. Acaba gelir mi diye düşündüm. Nasıl doğuracağım nasıl olacak diye düşündüğümde koltukta oturamaz hale geliyorum saçlarımı ellerimin arasına alıp çıldıracak gibi oluyorum. Korkudan kontrollere gidemiyorum. Doğum anının başladığını hayal ettiğimde nasıl tepki vereceğim ve ne hissedeceğimi düşündükçe kötü oluyorum. Doğum anında kontrolü sağlayamayacağım, kendimi kaybedeceğimi düşünüyorum. Bu düşünceler aklıma geldikçe balkona çıkıyorum atlayıp bu düşüncelere son veresim geliyor.’ diye açıkladı. Yapılan klinik görüşme ve değerlendirme sonrası DSM-5’e göre majör depresyon ve doğum korkusu tanılarıyla servise kabul edilen hastanın psikometrik değerlendirmesinde Wijma Doğum Beklentisi/ Deneyimi A versiyonundan 154 puan almıştır. Sertralin 12.5mg/gün tedavisi düzenlenen hastayla yapılan görüşmelerde doğum korkuları üzerine duruldu. Kadın Hastalıkları ve Doğum servisiyle iletişime geçilerek hastanın gebe eğitim merkezi ve ağrısız doğumla ıkınma ve gevşeme egzersizleri konusunda bilgilendirildi. Hastanın ağlamalarında azalma olduğu gözlemlendi. Uykularındaki düzensizlik şikayetiyle ilgili uyku hijyeni semineriyle bilgilendirilme yapıldı. Uykusuzluk şikayetlerinde azalma oldu. Yatışının 12. gününde ileri salah haliyle ve 50 mg/gün sertralin tedavisiyle taburcu edildi.
Sonuç ve Öneriler: Günümüzde halen gebelerdeki doğum korkusunun nedenleri ve ilişkili risk faktörlerini tam olarak açıklayabilmek mümkün değildir. Tanı sınıflandırmalarında yer almayan doğum korkusuyla bilgiler sınırlıdır. Araştırmacıların yeterli ilgisini çekmemiş olan doğum korkusunun nedenlerinin, klinik görünümü ve tedavi yaklaşımlarının araştırılması gereklidir.
Anahtar sözcükler: Doğum korkusu, tokofobi, gebelik, tanı