3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
BEKİR YILDIZ’IN ÖYKÜLERİNDE TOPLUM SAĞLIĞINA İLİŞKİN KONULARIN NİTELİKSEL BİR ÇALIŞMAYLA DEĞERLENDİRİLMESİ
Ahmet Can Bilgin

Last modified: 2019-10-18

Abstract


 

Giriş ve Amaç

Bekir Yıldız (1933-1998), Türk yazınının önemli öykücülerinden biridir. Bekir Yıldız, öykülerinde Güneydoğu insanını, kente ve Almanya’ya göç olgusunu ve işçilerin yaşamlarını işlemiştir. Bekir Yıldız’ın öyküleri, bu konularda altmışlı yıllardan seksenli yılların ortalarına dek süren bir tanıklığı yansıtır. Bu tanıklık, aynı zamanda ülkenin sağlık sistemine ve sağlık durumuna da ilişkin bir tanıklıktır.

Bu çalışmada Bekir Yıldız’ın öykülerinin sağlık sistemi, sağlık durumu ve sağlığın bileşenleri açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

 

Gereç ve Yöntem

Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yapılmıştır. Dokümanlar içerik analizi yöntemiyle irdelenmiştir.

Bu çalışmada Bekir Yıldız’ın tüm öykü kitapları ve “hikaye –röportaj” olarak adlandırdığı iki kitabı ele alınmıştır. Öykü kitapları şunlardır: Reşo Ağa (1967) Kara Vagon (1969) Kaçakçı Şahan (1970), Sahipsizler (1971), Evlilik Şirketi (1972), Beyaz Türkü (1973), Alman Ekmeği (1974), Dünyadan Bir Atlı Geçti (1975), Demir Bebek (1977), Mahşerin İnsanları (1982), Bozkır Gelini (1985). Hikaye-Röportaj kitapları da Harran (1972) ile İnsan Posası / Beyaz Kan / Güneydoğu Zindanı (1976)dır. Toplam 95 öykü, dört “hikaye-röportaj” irdelenmiştir.

Metinler; sağlık sistemi, sağlık durumu ve sağlık bileşenleri dikkate alınarak kodlama tek kişi tarafından elle yapılmıştır. Bulunan kodlarla tematik içerik analizi yapılmıştır. Kodlamanın tek kişi tarafından yapılması çalışmanın sınırlılığıdır.

Bulgular

Bekir Yıldız’ın öyküleri değerlendirildiğinde öncelikle mekânsal kümelenme ortaya çıkmaktadır: Güneydoğu, kent ve Almanya. Güneydoğu öyküleri; feodal toplum yapısını, ağa-devlet-jandarma baskısını, başlamadan biten toprak reformunu, sağlıklı konut, su, gıdanın olmadığı koyu bir yoksulluğu yansıtır.  Töreler, kan davaları, kadınların yok edildiği bir namus anlayışı, kaçakçılık ve mayın tarlaları köylülerin yazgısı olmuştur. Bölgede sağlık hizmeti neredeyse hiç yoktur.

Kent ve Almanya öykülerinde genellikle köyden buralara göç etmiş insanların yaşamı ele alınmıştır. Kentle köy karşılaştırılması sık sık yapılmıştır. Kentte bir yaşam kurma çabası ve yabancılaşma irdelenmiştir. Almanya öykülerinde ise yabancı işçilerin sorunları, kültürel uyumsuzluk, çalışma koşulları dile getirilmiştir.

 

Yıldız’ın öykülerinde sağlıkla ilgili değindikleri şu başlıklarda toplanabilir: Cinsellik-evlilik-üreme sağlığı (cinsel baskı, ikiyüzlü evlilik kurumu, kadını yok sayan namus anlayışı, çocuk gelinler, cinsel eğitimsizlik, kadına yönelik şiddet), sosyal güvenlik (yoksulluk, işsizlik, yaşlı bakımı, çalışanların çocukları, cenaze-defin işlemleri için biriktirilen kefen parası), çalışma yaşamı ve iş sağlığı (işe giriş muayeneleri, bant sistemi, otomasyon, yabancılaşma, iş kazaları, psikiyatrik hastalıklar). Öykülerde şu hastalıklardan söz edilmiştir: Menenjit, şark çıbanı, tifo, verem, cüzam, taş yeme hastalığı, çocuğun olmaması, akıl ve sinir hastalıkları, al basması, kuduz. Güneydoğu’da neredeyse hiç sağlık hizmeti yoktur. Kentte ise yoksulluk sağlık hizmetine erişime engel olmaktadır.

 

Sonuç ve Öneriler

Bekir Yıldız’ın öyküleri, altmışlı yıllardan seksenli yılların ortalarına dek Güneydoğu’da köylülerin, kentlere göç edenlerin ve Almanya’da Türk işçilerinin yaşantılarına tanıklık etmektedir. Bu öyküler, aynı zamanda, dönemin sağlık durumunu ve sağlık sistemini canlı biçimde gözler önüne sermektedir.

Anahtar Sözcükler

Bekir Yıldız, öyküler, sağlık, doküman analizi