Last modified: 2019-10-04
Abstract
Giriş ve Amaç: Bireylerin beslenme alışkanlıkları; iş, ev, sosyoekonomik ve kültürel çevreleri tarafından etkilenmektedir. Türkiye tarım sektörünün küçük aile işletmesi tarzında, tarım yapılan alanın eve yakın olması, uzun ve esnek çalışma saatlerini beraberinde getirmektedir. Tarım çalışanlarının olumsuz yaşam koşulları, satın alma gücündeki yetersizlik ve düzenli beslenme alışkanlıklarının olamaması; obezite için önemli bir risk grubunu oluşturmaktadır. Bu açıdan bakıldığında dezavantajlı bir grup olan tarımda çalışanların beslenme alışkanlıklarının değerlendirilmesi, obezite sıklığının saptanması ve çıkan sonuçlara yönelik girişimlerde bulunulması önemlidir. Bu çalışmanın amacı; Antalya’nın Kumluca ilçesinde, tarımda çalışanların beslenme alışkanlıklarını ve obezite sıklığını belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışma örtü altı tarımın yapıldığı Antalya/Kumluca merkezinde Mart-Haziran 2015 tarihleri arasında yapılmıştır. Kumluca’nın her mevsim farklı oranlarda işçi alması, çalışanlara ait kendi adına, yevmiyeli ya da ücretsiz aile işçisi olarak toplam kayıta ulaşılamaması nedeniyle, evrenin bilinmediği durumlardaki örnekleme seçme formülü (t2pd/d2 α=0.05) (Sümbüloğlu ve ark 2009) kullanılmıştır. Örneklem büyüklüğü; Eren (2006)’in obezite sıklık çalışmasından yararlanılarak (p=0.235) hesaplanmış, araştırmaya alınması gereken minimum örneklem büyüklüğü 276 kişi olarak belirlenmiş olup 315 kişiye ulaşılması hedeflenmiştir. Örneklem seçiminde herhangi bir seçim yöntemi kullanılmamış, yeterli sayıya ulaşıncaya kadar, araştırmaya katılmayı kabul eden bütün tarım çalışanlarından veri toplanmıştır. Veriler; araştırmacılar tarafından ilgili literatür incelenerek hazırlanan soru formu ile yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Üç bölümden oluşan soru formu; bireylerin sosyodemografik özelliklerini, beslenme alışkanlıklarını ve antropometrik ölçümlerini içermektedir. Araştırmanın bağımsız değişkenlerini sosyodemografik özellikler ve beslenme alışkanlıkları, bağımlı değişkenlerini ise Beden Kitle İndeksi (BKİ), bel çevresi ve beden ağırlığı algısı oluşturmaktadır. Uluslararası BKİ sınıflama standartları doğrultusunda BKİ <18.5 (Zayıf), 18.5-24.99 (Normal), ≥ 25.00 (Hafif şişman), ≥ 30.00 (Şişman) olarak değerlendirilmiştir. Bel çevresi; erkeklerde ≥ 94cm ve kadınlarda ≥ 80cm olması, risk uyarı sınırı olarak kabul edilmiştir. Çalışanların sosyodemografik özellikleri ve beslenme alışkanlıklarının sayı ve yüzde dağılımları verilmiştir. Bağımlı değişkenlerin normal dağılıma uymaması nedeniyle nonparametrik testler uygulanmıştır. Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını anlamak için Ki-kare testi uygulanmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi için Akdeniz Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurul’undan etik onam, katılımcılardan bilgilendirilmiş onam alınmıştır.
Bulgular: Bireylerin %78.7'si ilkokul ve altı eğitim seviyesine sahip, yaklaşık dörtte üçünün geliri giderinden az, %66'sı kendi adına olmayan; ortakçı, icarcı, yevmiyeli/gündelikçi ya da mevsimlik olarak çalışmaktadır. Çalışma popülasyonunda kadınların %54.7'si, erkeklerin de %50.7'si şişman, kadınların %21.5'i, erkeklerin ise %29.1'i hafif şişmandır. İlkokul ve altı eğitim seviyesine sahip bireylerin %60.9'unun şişman olduğu ve obezite oranının 50 yaş ve üzerinde %79.1 ile en yüksek seviyede olduğu bulunmuştur (p=0.000). Ekmek tüketimi arttıkça obezitenin arttığı, üç ve daha fazla ekmek tüketenlerin %70'inin şişman olduğu belirlenmiştir. Akşam yemeğinden sonra atıştırma alışkanlığı olanların %61.5'inin şişman olduğu saptanmıştır. Bireylerin mevcut kilolarına yönelik beden ağırlığı algılarına bakıldığında kadınlar ve erkekler arasında anlamlı bir farklılık olduğu, erkeklerin kendilerini daha zayıf hissettikleri belirlenmiştir (x²=19.164, p=0.000). Dikkat çekici şekilde hiç zayıf BKİ'ye sahip birey olmamasına rağmen, zayıf algısına sahip bireyler bulunmaktadır. Dört ve daha fazla ekmek tüketen bireylerin doğru beden ağılığı algısına yaklaştıkları ve %58.3'ünün kendini şişman algıladıkları belirlenmiştir.
Sonuç ve Öneriler: Çalışma sonunda; her iki cinste de BKİ’nin oldukça yüksek olduğu, düşük eğitim seviyesi ve artan yaş ile doğru orantılı olarak yükseldiği, beslenme alışkanlıklarının BKİ’yi etkilediği, bireylerin doğru beden ağırlığı algısına sahip olmadığı belirlenmiştir. Obezitenin tarım çalışanlarında yüksek olması, bu bireylerin dolaşım sistemi hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, kanser gibi birçok kronik hastalık için riskli bir grubu oluşturduğu gözlemlenmektedir. Bu bağlamda bakıldığında tarım çalışanlarına yönelik erken teşhis ve taramaların planlanması, risk durumlarının saptanması, bilgilendirme ve farkındalık faaliyetlerinin yürütülmesi önerilmektedir.
Anahtar kelimer: Tarım Çalışanları, Obezite, Beslenme Alışkanlığı