3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
Geleceğin Sağlıkçılarının Üreme ve Cinsel Haklara İlişkin Görüşleri
Gülcan DEMİR ÖZDENK, Sarp ÜNER, Hilal Özcebe

Last modified: 2019-10-11

Abstract


Giriş ve Amaç

Günümüzde gençler üreme ve cinsel sağlıkla ilgili çeşitli sağlık riskleriyle karşılaşmakta; haklarını bilmemeleri sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmada, geleceğin sağlıkçılarının üreme ve cinsel haklar konusundaki görüşlerinin değerlendirilmesi ve etkileyen bazı faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem

Kesitsel tipteki epidemiyolojik çalışmanın evrenini, bir üniversitenin Sağlık Yüksekokulu’nda 1. ve 4. sınıflarındaki okuyan 482 öğrenci oluşturmuş, katılım %79,7 olarak gerçekleşmiştir. Veri toplama aracında katılımcıların bazı sosyo-demografik özellikleri ile araştırmacı tarafından Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu tarafından yayınlanan Üreme ve Cinsel Haklar Bildirgesinden (12 madde) faydalanılarak hazırlanan anket formu yer almaktadır. Hazırlanan anket formunda 12 maddenin her biri kızlara ve erkeklere yönelik olacak şekilde düzenlenerek 5’li likert şeklinde 24 önerme oluşturulmuştur. Veriler sınıflarda gözlem altında anket uygulama tekniğiyle toplanmıştır. Çalışma için Üniversite Etik Kurulu’ndan yazılı izin ve katılımcılardan sözlü izin alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesi SPSS 21.0 programıyla yapılmış olup verilerin analizinde frekans, ortalama ve ki-kare testi kullanılmıştır.

Bulgular

Ulaşılan gençlerin %52,6’sı Hemşirelik, %50,3 dördüncü sınıf öğrencisi, yaş ortalamaları 20,2±2,1 yıl olup %81,3’ü kadındır. Katılımcıların en fazla katıldıkları önermelerin ilk iki sırasında “Kadınlar/Erkekler cinsellikleri sırasında cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma hakkına sahiptirler” önermesi gelmektedir; katılma yüzdesi kadınlar için %92,0, erkekler için %88,9’dur. Katılmama yüzdesinin en yüksek olduğu ilk iki önerme ise “Erkeklerin/Kadınların çocuk sahibi olmalarına aileleri karar verir” olup erkekler için %89,2 ve kadınlar için  %88,3’tür.

Anneleri ilkokul mezunu olan gençler ortaokul ve üzeri olanlara göre, “Kadınlar cinsel tercihleri konusunda toplum tarafından yargılanmazlar” görüşüne katılmamaktadırlar (%68,6; p=0,027). Babasının öğrenim düzeyi ortaokul ve üzeri olan gençler düşük olanlara göre, “kadınların cinsellikle tanışmadan evvel erişkinlerin iznini alması” gerektiğine ve “kadınların kapsamlı cinsel eğitiminde herhangi bir engelle karşılaşmadığını” düşünmektedirler (sırasıyla %66,9;p=0,035 ve %68,6;p=0,028).  Anneleri gelir getiren bir işte çalışmayan gençler çalışanlara göre, “erkeklerin serbest olarak cinsellik yaşama kararları alabileceklerine” ve “erkeklerin evlenecekleri eşleri hakkında aile onayı almak zorunda olmalarına” daha fazla katılmaktadırlar (sırasıyla %88,2;p=0,023 ve %88,2;p=0,006). Babaerkil aile yapısına sahip olduklarını belirten gençler diğer aile yapısına sahip olan öğrencilere kıyasla, “erkeklerin toplumsal baskı nedeniyle cinsel sorunların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi konularında hizmet almaktan çekinirler” önermesine daha fazla katıldıklarını belirtmişlerdir (%46,6, p=0,024).

Sonuç ve Öneriler

Çalışmamızda gençlerin yetiştikleri aile ortamındaki yönetim şeklinin ve annenin sosyal statüsünün üreme ve cinsel haklara ilişkin görüşlerini etkilediği söylenebilir. Toplumda gençlerin, özellikle kadınların üreme/cinsel hakları hakkında farkındalıklarının artırılması gerekmektedir. Erkeklerin üreme/cinsel sağlık haklarında var olan “maskülen” bakış açısının eşitlikçi yönde geliştirilmesi gerekmektedir. Üreme ve cinsel haklar konularında daha büyük gruplar üzerinde araştırma yapılması önerilmektedir.

Anahtar Sözcükler: üniversite öğrencileri, üreme hakları, cinsel haklar,