3.International 21.National Public Health Congress, 3.International 21.National Public Health Congress

Font Size: 
Iğdır İl Merkezinin Hava Kalitesi ve Astım-KOAH ile İlişkisi: Ekolojik Bir Çalışma
Süleyman Utku Uzun

Last modified: 2019-08-26

Abstract


Giriş ve Amaç

DSÖ verilerine göre Iğdır, hava kirliliği açısından Avrupa’daki en kötü ilk 10 şehirden birisidir. Iğdır ili etrafı yüksek dağlarla çevrili, çanak şeklinde bir il olduğu için, bu dağlar hava sirkülasyonuna izin vermemektedir. Iğdır ilinin bu topografik yapısı hava kirliliğinin en önemli sebebidir. Ayrıca Iğdır Meteoroloji Müdürlüğü’nün verilerine göre Iğdır’da rüzgâr hızı, yağış oranı ve nem oranı oldukça düşüktür. Kirli havanın dağılması için en az 3 m/sn civarında rüzgâr hızına ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak Iğdır’da rüzgâr hızı yıllık ortalama 1.2 m/sn, kış aylarında rüzgâr hızı ortalaması ise 1.01 m/sn’dir. İnversiyon olayı sonucu, kirli hava gökyüzüne doğru yükselmek yerine, aşağıda şehrin üstünde kalmaktadır.

TÜİK 2011 Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre Iğdır’da halkın %85,5’i soba, %13,9’u merkezi kalorifer, %0,5’i kat kaloriferi, %0,1’i ise klima, elektrikli ısıtıcı ve diğer ısınma sistemleri ile ısınmaktadır. 2017 yılından itibaren şehirde doğalgaza geçilmiş ancak doğalgaza geçen hane sayısı çok azdır. Iğdır’da bir tane Organize Sanayi Bölgesi olmakla birlikte, burada bulunan 20 sanayi kuruluşu, çalıştırdığı işgücü sayısı 5-10 civarında olan küçük ölçekli işyerleridir. Iğdır’da 19507 kayıtlı araç bulunmaktadır.

Hava tabakasının Iğdır’ın üzerini bir sera gibi kapatması, yakıt olarak fosil yakıtların kullanılması, kış dönemi öncesi baca temizlik ve bakımlarının yaptırılmaması, kalorifer kazanının usulüne uygun olarak yakılmaması, kalorifer kazanlarının ehliyetsiz kişiler tarafından yakılması, aynı zamanda kalorifer ve sobalarda naylon, poşet ve kömür torbalarının da yakılması, Iğdır’da hava kirliliğinin artmasına sebep olan diğer faktörlerdir.

TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2017 yılı sonuçlarına göre, bu hava kirliliğinden etkilenebilecek il nüfusu 194.775 olup, il merkezi nüfusu ise 136.155’tir. Hava kirleticilerine maruziyetin solunum yolu hastalıklarına olumsuz etkisi olduğu bildirilmektedir. Bu çalışmanın amacı Iğdır’daki hava kalitesinin değerlendirilmesi, hava kirliliği ile astım ve KOAH nedeniyle hastane başvuruları arasındaki ilişkinin incelenmesidir.

Gereç ve Yöntem

Ekolojik tipteki bu çalışmada, Iğdır’daki hava kalitesinin değerlendirilmesi amacıyla, Iğdır merkezde yer alan Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu’nun sonuçları 2012-2016 yılları arasındaki verileri kullanılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Hava Kalitesi İzleme Ağı veri tabanlarında kayıt altına alınan PM10 ve SO2 parametrelerinin her yıl için aylara göre 24 saatlik ölçümleri değerlendirmeye alınmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hava kalitesi için belirlediği sınır değerler dikkate alınmıştır (PM10 için 24 saatlik sınır 50 µg/mm3, yıllık sınır 20 µg/mm3; SO2 için 24 saatlik sınır 20 µg/mm3). Ayrıca, 2012-2016 yılları arasında aylara göre Iğdır Devlet Hastanesi’ne astım ve KOAH nedeniyle acil, diğer poliklinikler ve toplam başvuru sayıları değerlendirilmiştir. İstatistiksel analizler için SPSS paket programı kullanılmış olup, verilerin ortalama, standart sapma, yüzde, min-max değerleri hesaplanmıştır. Değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiş ve hava kalitesi parametreleri ile hastaneye başvuru sayıları arasındaki ilişki Spearman korelasyon testi ile incelenmiştir. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır.

Bulgular

Iğdır il merkezinin yıllık PM10 ortalamaları değerlendirildiğinde; yıllara göre (DSÖ PM10 için 24 saatlik sınır değer olan 50 µg/mm3 değerine göre) 4,4 ile 6 kat arasında değişmekle birlikte, yıllık sınır değerin oldukça üstünde olduğu görülmüştür (min: 2012 yılı 88,15 µg/mm3 – max: 2015 yılı 121,17 µg/mm3). PM10 24 saatlik sınır değerin aşıldığı gün sayısı açısından değerlendirildiğinde, yılın yarısından fazlasında PM10 sınır değeri aşılmaktadır [min: 2012 yılında 189 gün boyunca (yılın %51,7’si) – max: 2015 yılında 269 gün boyunca (yılın %73,6’sı)]. SO2 sınır değerinin aşıldığı gün sayısı açısından değerlendirildiğinde; daha çok kış aylarında olmakla birlikte yıl boyunca ortalama 35 gün bu sınır değer aşılmaktadır (min: 2015 yılında 21 gün boyunca – max: 2013 yılında 49 gün boyunca).

2012-2016 yılları arasında Iğdır Devlet Hastanesi’ne astım nedeniyle acil, diğer poliklinikler ve toplam başvuru sayıları değerlendirildiğinde; en çok başvuruların kış aylarında olduğu görülmüştür. Yıllar içinde astım nedeniyle hastaneye başvuru sayısı artmakla birlikte, astım nedeniyle yıllık toplam başvuru sayılarının 5 yıllık ortalaması 13216,4±2686,3’tür. KOAH nedeniyle yıllık toplam başvuru sayılarının 5 yıllık ortalaması ise 4970,0±1559,6 olup, en çok başvuruların yine kış aylarında olduğu görülmüştür.

Her bir yıl için, aylık PM10 ortalamaları ve her ay için PM10 sınır değeri aşılan gün sayısı ile hem astım nedeniyle toplam başvuru (acil+diğer poliklinikler) sayıları arasında (sırasıyla r=0,436, p<0,001; r=0,308, p=0,017), hem de KOAH nedeniyle toplam başvuru (acil+diğer poliklinikler) sayıları arasında (sırasıyla r=0,553, p<0,001; r=0,349, p=0,006) pozitif yönde orta düzeyde istatistiksel anlamlı bir korelasyon bulunmuştur. Her bir yıl için, aylık SO2 ortalamaları ve her ay için SO2 sınır değeri aşılan gün sayısı ile hem astım nedeniyle acile başvuru sayıları arasında (sırasıyla r=0,353, p<0,006; r=0,396, p=0,002), hem de KOAH nedeniyle hastaneye toplam başvuru (acil+diğer poliklinikler)  sayıları arasında (sırasıyla r=0,447, p<0,001; r=0,414, p<0,001) pozitif yönde orta düzeyde istatistiksel anlamlı bir korelasyon bulunmuştur.

Sonuç ve Öneriler

Iğdır’daki hava kirliliğine neden olan ana kirletici PM10 olup, PM10 ortalaması tüm yıl boyunca oldukça yüksek değerlerde seyretmektedir. SO2 çoğunlukla kış aylarında sınır değerin üzerinde seyretmektedir. Ana kirletici türünün PM10 olması nedeniyle bu kirletici kaynaklarına yönelik önlemler alınmalıdır. Ayrıca SO2’ye yönelik olarak yakıtlar ile ilgili tedbirlerin alınmalı, doğalgaza geçen hane sayısı arttırılmalıdır.

PM10 ile astım ve KOAH arasında orta, SO2 ile acil astım ve KOAH arasında orta düzeyde pozitif yönde korelasyon vardır. Valilik ve belediyenin, hava kalitesi izleme istasyonlarının verilerini anlık olarak takip etmesi, sınır değer aşıldığında halkı hoparlör, ilan panoları, yerel medya aracılığı ile hava kirliğine karşı uyarması, gerekli önlemlerin alınmasını sağlamalıdır. Hava kalitesi ile solunum yolu hastalıkları arasındaki ilişkinin ortaya konması için analitik çalışmalara da ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Iğdır, hava kirliliği, PM10, astım, KOAH